Şırnak İl Müftüsü'nden“Kul ve Kamu Hakkı”hakkında açıklamalar
İslam hem kul hakkı hem de Kamu hakkı, toplumun genel çıkarlarına hizmet eden ve toplumun refahını sağlamak için önemli olan haklardır. İslam dini, din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bütün insanların haklarını kutsal ve dokunulmaz kabul eder. İslam dininde kamu hakkının önemi nedir? İnsanlar nasıl davranmalı? Şırnak İl Müftüsü Kamu ve kul hakkı, hakkında konuştu.
İslam dini hem kul hem de kamu haklarına büyük önem verir ve Müslümanlar için bu haklara saygı duymalarını, korumalarını ve uygulamalarını emreder. Bu, İslam'ın temel prensiplerinden biridir ve Müslümanlar için hayatlarında önemli bir rol oynadıklarını ifade eden Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek,” Kul ve kamu hakkına riayet etmeyi, haksızlığın ve zulmün karşısında yer almayı öğütler. Müslüman, daima hakkı ayakta tutar. Kul hakkının toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiği alan, kamu hakkıdır. Kamu hakkı, sadece hayatta olanların değil, henüz dünyaya gelmemiş çocuklarımızın, tüyü bitmemiş yetimlerin, muhtaç, garip ve kimsesizlerin de hakkıdır” dedi.
"Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durun"
Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durrulması gerektiğini ifade eden Müftü Dilek,"Kamu hakkını ihlal etmek, çok büyük bir vebaldir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Kim devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir.” Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet eder. Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durur. Müslüman, kamu hizmetini sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O, işine özen gösterir, devlet malını gözü gibi korur, asla israf etmez ve devlet malını gasp etmez. Hizmet sunduğu insanlara karşı anlayışlı ve sabırlı davranır. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına asla yapmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde bizleri şöyle uyarıyor: “Kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar"diye ekledi.
"Her alanda ve her şartta adaletli olun"
Her alanda ve her şartta adaletli olmayı, hakkı üstün tutmayı, helal-haram hassasiyeti gözetmeyi emrettiğini belirten Dilek,”Unutmayalım ki, kul ve kamu haklarını ihlal edenleri, hak sahipleri bağışlamadıkça Allah Teâlâ da bağışlamayacaktır. “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı tastamam verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.”
Kamu malından çalmanın vebali öylesine büyüktür ki, Hz. Peygamber, kamu malı çalmış, kamu hakkına tasallutta bulunmuş kimselerin cenaze namazlarına bile katılmamıştır. Hayber Savaşı sırasında ashaptan biri öldürülmüştü. Hz. Peygambere haber verildi. O, “Arkadaşınız üzerine namaz kılın!” buyurdu. Hz. Peygamberin bu sözü üzerine, halkın çehresi değişmiş, (bir soğukluk çökmüştü). Bunun üzerine Hz. Peygamber olaya şöyle açıklık getirdi:” Arkadaşımız, Allah için cihat sırasında ganimetten çalmıştı!” Bunun üzerine, vefat eden kişinin eşyasını karıştırdık. Yahudilere ait boncuk kolyeler den iki dirhem bile etmeyen bir kolyeyi çalmış olduğunu gördük.”
O halde hiçbir ayrıcalığın olmayacağı, haklı ve haksızın mutlaka ortaya çıkarılacağı, herkese hakkının tam olarak ödeneceği mahşer gününde mahcup olmamak için kul ve kamu hakkını ihlal etmekten şiddetle sakınalım. Herhangi bir hak ihlalinde bulunmuşsak hak sahipleriyle mutlaka helalleşelim” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.