Şırnak Talasemi Derneği Başkanlığından Kan Bağısına Davet

Şırnak Talasemi Derneği Başkanlığından Kan Bağısına Davet
Şırnak Talasemi Derneği Başkanı Nurullah Bartan Şırnaklı vatandaşları kan bağısı yapmaya davet etti Başkan Bartan Kızılay aracının bugün saat 19'00' a kadar Silopi Dörtyol civarında...
 

Şırnak Talasemi Derneği Başkanı Nurullah Bartan Şırnaklı vatandaşları kan bağısı yapmaya davet etti 

 

Başkan Bartan Kızılay aracının bugün saat 19’00’ a kadar Silopi Dörtyol civarında kan bağısı kabul edeceğini söyledi Başkan Bartan Kızılay aracının yarın Şırnak merkezde kan bağısı kabul edeceğini sözlerine ekledi.

 

Talasemi hastaları için kan bağısının çok önemli olduğunu belirten Başkan Bartan tüm halkı duyarlı olmaya ve kan bağısı yapmaya davet ettiğini söyledi.

 

Başkan Bartan Türkiye`de 6 bin talasemi hastası bulunduğunu, bunların 2-3 haftada bir kan aktarımına ihtiyaç duyduklarını söyledi. Akdeniz anemisi olarak da bilinen bu hastalıkla yaşamak zorunda olanların, kan bağışlarındaki yetersizlik nedeniyle ciddi sıkıntılar çektiklerini dile getiren Bartan, "Kendini sağlıklı hisseden her birey 3 ayda bir kan bağışında bulunabilir. Her birey için aslında yaşamdayken yaşam kurtarmanın veya bir yaşamı sürdürülebilir kılmanın unsurudur kan bağışıdır" dedi.

 

Başkan Bartan "Halk arasında Akdeniz anemisi olarak da bilinen talasemi kalıtsal bir kan hastalığıdır. Hastalık olarak son derece ağır ve yıkıcı sonuçları olan ama hastalarının yine de normal toplumsal yaşama entegre olma çabalarının yoğun olduğu bir hastalık grubudur. Dünya ölçeğinde bakacak olursak, her yıl dünyada 300 bin talasemili çocuk doğmakta" diye konuştu.

 

`HERKES TAŞIYICI OLABİLİR`

 

Talaseminin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten Bartan, "Bu hastalığın bence toplumsal anlamda en dikkati çekici unsuru önlenebilir oluşudur. Bir kalıtımsal hastalık nasıl önlenebilir diye düşünebilirsiniz. Talaseminin avantajı, taşıyıcısı dediğimiz tamamen sağlıklı görünen, normal bir yaşam sürdüren ama genetik bir özellik olarak bu hastalığa ait özelliği taşıyan bireylerin basit laboratuvar testlerle saptanabilir olmasıdır. Hastalık ancak her ikisinin de taşıyıcı olduğu bireylerin çocuklarında gözlenen bir durumdur.. Her ikisinin de taşıyıcı olduğu ebeveynlerin doğacak her bir çocuğunda 4`te 1 hasta olma riski vardır. Ancak bu bilinçle evlenen ebeveynlerin anne karnında tanıyla sağlıklı çocuk sahibi olmaları mümkündür" dedi.

 

EVLİLİK ÖNCESİ TESTLER O RİSKİNİ AZALTIYOR

 

Talasemi hastası olmayan, ancak genlerinde bu hastalığı taşıyan kişilerin basit laboratuvar testleriyle saptanabileceğini dile getiren Başkan Bartan şunları söyledi:

 

"Ülkemizde evlilik öncesi yapılan kan testlerinin içinde talasemi taraması da yer almakta. Evlenecek çiftler bu genetik özelliği taşıyor olup olmadıkları konusunda bilgilendirilmektedir. Türkiye`de şu anda Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre toplam 6 bin kadar talasemili hasta bulunmakta. Talasemi hastaları, daha yaşamlarının başlangıcında, henüz 2-3 aylıkken çok derin bir kansızlıkla hastaneye getirilirler ve o andan itibaren tüm yaşamları boyunca 2-3 hafta aralarla düzenli kan nakli almak zorundalar. Hastaların kilosuna göre kaç ünite kan almaları gerektiği değişiyor."

 

"TÜRKİYE`NİN 2,3 MİLYON ÜNİTE KANA İHTİYACI VAR"

 

Kan bağışının yetersiz olduğunu kaydeden Bartan, "Hastalara her seferinde, 1 ile 3 üniteye kadar değişen miktarda kan nakli uygulanabilmekte. Bu yaşam boyu sürdürülen bir tedavi şeklidir. Kan, tek kaynağı insan olduğu için son derece kıymetli bir üründür bu nedenle de kan bağışçılarına çok büyük gereksinim var. Kendini sağlıklı hisseden her birey için; aslında yaşamdayken yaşam kurtarmanın veya bir yaşamı sürdürülebilir kılmanın unsurudur kan bağışı. Kan bulmakla ilgili çok ciddi sorunlarımız var ve o nedenle de toplumu duyarlılığa davet etmek isterim. Kendini sağlıklı hisseden her birey 3 ayda bir kan bağışında bulunabilir" dedi.

 

Talasemi nedir?

 

 Talasemi, kırmızı kan hücrelerini yani alyuvarları etkileyen bir bozukluktur. Alyuvarlar kemiklerimizin içerisinde kemik iliği dediğimiz kısımda üretilirler. Alyuvarlar kanın içerisinde oksijeni taşıyan hücrelerdir. Oksijen alyuvarların içerisinde hemoglobin adını verdiğimiz bir molekül tarafından taşınır. Talasemide vücut bozuk hemoglobin üretir. Bu durum nedeniyle dokulara oksijen taşınamaz ve kansızlık gelişir.

 

“Talasemi çeşitlerinden ‘Beta Talasemi Majör’ en ağırıdır”

 

Talasemi, hastanın doğumunda vardır ve hasta bu hastalığı ömür boyu taşır. Bu hastalık, genetik bir hastalıktır. Talaseminin birçok çeşidi vardır. Bu çeşitliliğin sebebi hastalığın tuttuğu pek çok genin olması ve aneminin derinliğinin hastadan hastaya değişmesidir. Beta talasemi majör denilen tip, en ağır olan tiptir.

 

Beta Talasemi Majör`ün belirtileri nelerdir?

 

 Semptomlar genellikle bebeklik çağında, doğumdan birkaç ay sonra başlar. Semptomlar arasında soluk cilt, huzursuzluk, büyüme geriliği, terleme, gözlerde sarılık ve kafa kaidesinde büyüme sayılabilir. Semptomların bazılarının nedeni normalde kan üretimi yapmayan kemik iliklerin (örneğin kafa kemiği) kan elemanı üretmek zorunda olmalarıdır.

 

Beta Talasemi Majör nasıl tedavi edilir?

 

 Beta talasemi majörü olan ya da ağır anemiyle seyreden her hangi bir talasemi alt tipi olan hastalar kan nakli ile tedavi edilirler. Kan nakli için sağlıklı bir bireyden kan alınır ve sonrasında bu tam kanın alyuvarları ayırılarak hasta kişiye nakledilir. Her ne kadar kan nakilleri, beta talasemi majörlü hastalarda tedavinin en önemli basamağı olsa da beraberinde bazı yan etkileri getirir. Bunlardan ilki kan yoluyla bulaşan bulaşıcı hastalıklardır. Bu hastalıklar büyük oranda kan bankacılığının gelişmesi ile engellenir olmuştur. Bunun yanında kan naklinin bir diğer önemli yan etkisi kan nakli ile birlikte demirin de naklediliyor olması ve böylelikle hastalarda demir birikiminin olmasıdır. Demir talasemili kan alıcılarının kalp, karaciğer ve pankreas gibi organlarında birikerek olumsuzluklara neden olabilir. Bu olumsuzluklar arasında uzun dönemde ortaya çıkan kalp yetmezliği en önemli sağlık sorunudur. Günümüzde kalp yetmezliği talasemili kan alıcılarının en fazla ölüm nedenidir. Demir birikiminin önlenmesi için talasemili kan alıcıları düzenli olarak demiri bağlayarak vücuttan uzaklaştıran ilaçlar kullanmak zorundadırlar. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınabildiği gibi cilt altından bir pompa yardımıyla 24 saat boyunca uygulanan şekillerde de kullanılabilir.

 

Türkiye’de her 40 kişiden birinde bu gen var

 

Talasemi, dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin molekülünün yapımının genetik bir hasar sonucu bozulması ya da yetersizlik oluşması durumunda gelişiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 1 milyon 300 bin taşıyıcı ve 5 bine yakın da talasemi hastası bulunuyor. Bölgesel dağılım açısından bakıldığında da Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde yoğunluğun arttığı görülüyor. Türkiye genelinde 40-50 kişide bir kişi hastalığa neden olan geni taşırken, Antalya, Adana ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde her 10 kişiden birinin bu genlere sahip olduğu biliniyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.