Şırnaklılardan Gazze'ye destek devam ediyor

Şırnaklılardan Gazze'ye destek devam ediyor
Gazze'de yaşanan katliamlara tepki için Şırnak'ta basın açıklaması düzenlendi. HÜDA PAR Şırnak teşkilatı tarafından düzenlenen basın açıklamasında Gazze'de "insani yardım koridoru"nun açılması istendi.

HÜDA PAR Şırnak teşkilatı, Gazze'de yaşanan katliamlara tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi.

whatsapp-image-2024-01-26-at-15-20-35-2.jpeg

Şırnak'ta HÜDA PAR tarafından düzenlenen ve çeşitli STK temsilcilerinin destek verdiği basın açıklamasında, "Gazze'de yaşanan soykırımın durdurulması için acil ateşkes yapılması istendi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin siyonist israil aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı "soykırım" davasında görülecek olan duruşmalara Türkiye mutlaka müşteki sıfatıyla katılım göstermelidir" denildi.
Cuma namazı sonrası Şırnak Ulu cami önünde toplanan Kudüs sevdalıları basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Hüseyin Çimen okudu.

"Siyonistler Gazze ile birlikte tüm insanlığa, vicdana savaş açmakta"

Bakara süresi 205’inci ayeti ile basın açıklamasına başlayan Çimen, "O, yer yüzünde iş başına geçti mi orada fesat çıkarmaya, ekini ve zürriyeti kökünden kurutmaya koşar. Allah fesadı sevmez". Yer yüzünde fesat çıkaran, ekini ve zürriyeti kökünden kurutmaya çalışan Siyonist terör rejiminin Gazze’de işlemiş olduğu soykırım suçuna dur demek için bir araya toplanmış bulunmaktayız. Tüm insanlığın bağrına paslı bir hançer gibi saplanmış olan siyonist işgal rejimi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik aralıksız saldırılarını sürdürmektedir. Bir kanser hücresi gibi ilk önce sinsice sonra alenen ve hızlıca yayılan siyonist vahşete karşı sessizlik, çaresizlik, tükenmişlik hali asla kabul edilmez. Kanser hücresiyle nasıl mücadele edilmesi gerekiyorsa aynı şekilde siyonist terör şebekesiyle de öyle mücadele edilmelidir. Siyonistlerin soykırımına karşı üç maymunları oynamak, vurdumduymazlık, kanıksama, zulümleri kabullenmek, ölüm ve intihar etmekten daha beterdir. Siyonist terör şebekesinin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu saldırılarla sadece Gazze enkazlar altında kalmamaktadır. Bu saldırılarla birlikte Siyonistler Gazze ile birlikte tüm insanlığa, vicdana savaş açmakta; ümmetin izzet ve şerefine kastetmektedirler. İzzet sahibi her insan hiçbir zaman insanlığın ölümünü, vicdanların yok olmasını, izzet ve şerefin ayaklar altına alınmasını asla kabul etmez ve etmemelidir." İfadelerine yer verdi.

"Müslüman Bahreyn halkı, satılmış yöneticilerine karşı kıyama kalkmalı"

Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkeleri Güney Afrika'nın yanında olmalıdır diyen Çimen, "Uluslararası Adalet Divanı’na Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından yapılan başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz. Başlayan bu sürece olan desteğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Bu sürecin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını ve adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Açılan davada siyonistlerin Filistinlilere soykırım yaptığını ve siyonist teröristlerin derhal Gazze’den çekilmesi gerektiği dava dosyasına eklendi. İnsanlık vicdanı bu davayı izlerken, İslam ülkelerinden hiçbir sesin çıkmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin siyonist israil aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı "soykırım" davasında görülecek olan duruşmalara Türkiye mutlaka müşteki sıfatıyla katılım göstermelidir. Unutmayalım daha Mavi Marmara’nın hesabı sorulmadan, Gazze soykırımı meydana geldi. Bu yüzden İlk davacı konumunda olan Türkiye’nin kendisi olmalıdır. Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasına buradan Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkeleri müdahil olmaya davet ediyoruz. İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz; Gazze’deki katliam ve soykırıma dur demek için bu meseleyi Uluslararası Ceza Mahkemesine götürme cesaretini gösteriniz. Siyonist işgal rejiminin soykırımına dur diyen Yemen’e her türlü destek sağlanmalıdır. Kahraman Yemen halkı ve ordusu HAMAS’ın yanında yer alarak, Siyonistlere karşı direnişin safında yer aldılar. Yemen, Siyonist işgal rejiminin soykırımını durdurmak için, Siyonistlere dışarıdan gidecek olan silah, gıda ve petrolün akışını durdurarak, Siyonistlere büyük darbeler vuruyorken bizim limanlarımızdan siyonist israil’e mal ve teçhizat taşınmasına müsaade edilmemelidir. Hükümet bu konuda resmi karar alarak tüm ticari ilişikleri askıya almalıdır. Siyonist cephede yer alan ABD, İngiltere ve işbirlikçilerinin Yemen’e vahşice saldırması, sivillere ve savunmasız insanların başına bomba yağdırması gösteriyor ki; küfür tek millettir. Siyonist şer cephesinde yer alan ABD ve İngiltere, 12 Ocak’tan bu yana Yemen’e 8 defa hava saldırısı düzenledi. Saldırılara; İtalya, İspanya, Fransa, Norveç, Hollanda ve ne yazık ki asli nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Bahreyn de destek verdi.bBahreyn’in Siyonist ve Emperyalist çetenin saflarında Müslüman Yemen’e dolaysıyla da Filistin’e karşı savaşması, asla kabul edilemez. Kasım 2023’te toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde, 1967 yılındaki ambargoya benzer içerikteki önerinin kabul edilmemesini sağlayan 4 ülkeden biri olan Bahreyn’in suç dosyası her geçen gün kabarmaktadır. Mazlum Filistin ve Yemen halkına kan kusturan siyonist ve emperyalist cephe ile saf tutan satılık Bahreyn yönetimi, İslam Ümmetine karşı büyük bir ihanet içerisine girmiştir. Bu cephenin içinde yer almak, Bahreyn için büyük bir zillettir ve utanç vesikasıdır. Müslüman Bahreyn halkı, satılmış yöneticilerine karşı kıyama kalkmalı, Siyonizme uşaklık eden liderlerine engel olmalıdır. Bölge ülkeleri ve Müslüman devlet liderleri Yemen’e yapılan saldırılara dur demek için ABD, İngiltere ve Bahreyn’e karşı ortak tavır almalıdırlar. ABD’nin ve İngiltere’nin bölge ülkelerinin gözüne korku salmak için yapmış olduğu bu saldırıya karşı, Türkiye’deki NATO üslerinin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. " şeklinde konuştu.

"Özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS ’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar"

Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmaları gerektiğini ifade eden Çimen, "Siyonist çetelerce Gazze’de sivil yerleşim alanları her gün bombalanmaktadır. Okullar, hastaneler, camiler ve evler tamamen ya da kısmen yıkılmış durumdadır. Gazze’nin alt yapısı tamamen çökmüş, açlık, susuzluk ciddi boyutlara ulaşmıştır. Havaların soğumasıyla birlikte, barınacak yer bulamayan ve yakacağı olmayan kardeşlerimiz büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Refah sınır kapısında binlerce yardım tırı bekletilmektedir. Adeta açlık ve kıtlıkla bir millet yok edilmek istenmektedir. Buna asla müsaade edilememeli ve kapılar derhal açılmalıdır. Buradan Müslüman liderlere ve tüm uluslararası aktörlere çağrımız şudur: Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için "insani yardım koridoru" acilen açılmalıdır. Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS’a ve Gazze hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS ’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar. İşgal tamamıyla son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve tüm kurumlarıyla; askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır. Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir. Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidirler. Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.