Şırnak`ta Süne İle Mücadele Eğitimi Verildi

Şırnak`ta Süne İle Mücadele Eğitimi Verildi
Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Şırnak ve Mardin İl/ilçe personellerine yönelik Süne İle Mücadele eğitimi verildi Diyarbakır Zirai...
 

Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Şırnak ve Mardin İl/ilçe personellerine yönelik Süne İle Mücadele eğitimi verildi

Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstütüsü Müdürlüğü tarafından Mardin ve Şırnak İl/İlçe teknik personellerine yönelik Şırnak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü toplantı salonunda süne Mücadelesi Eğitimi verildi.

Dünyada, Eurygaster cinsine bağlı 15 tür bulunmaktadır. Türkiyede bu cinse bağlı 7 tür saptanmış olup, bunlardan en önemlileri ; E. integriceps Put., E. ınaura L., E. Austriaca Schrk’dır. Süne türleri; genel olarak toprak renginde, bazen tamamen siyah bazen

kırmızımsı, bazen kirli beyaz, bazende bu renklerin birkaçının karışımı olan alacalı desenli

renklerdedir. Vücut yassıca, üst tarafı hafif tümsek olup üstten görünümü ovaldir. Bağlı

bulundukları familya özelliği olarak pis koku salgılarlar. Baş, üstten bakıldığında üçgenimsi

şekilde ve prothoraxa gömülmüş durumdadır. Başta, pronotum ile başın birleşme yerlerinde

elips şeklinde bir çift petek göz, bunların arasında da bir çift nokta göz bulunur. Antenler,

petek gözlerin altından çıkar ve 5 segmentlidir. Hortum, başın alt tarafında, bacaklar

arasından ilk abdomen segmenti sınırına kadar uzanır. Pronotum altıgen şeklindedir.

Scutellum, abdomeni tamamen örtmez. Abdomen 6 segmentten oluşmaktadır. Erkeklerde

genital segment yamuk peklinde ve tek plakadan oluşmaktadır. Dişide genital segment. 3 çift

plakadan meydana gelmiş olup orta kısmında yumurta bırakma kanalının açıklığı bulunur.

Sünenin yaşam süresi bir yıl olup yılda bir döl verir. Erginlerin yaşamı aktif ve pasif

olmak üzere iki döneme ayrılır. Pasif dönem ortalama 9 ay olup bu dönemde erginler, yazın

bir kısmı ile sonbahar, kış mevsimlerinin tamamını ve ilkbaharın bir kısmını kışlaklarda

diyapoz halinde geçirir. Sünenin yüksek yerlerde kışlaması durumunda pasif dönemi de iki

kısma ayırmak mümkündür. Birincisi Temmuzdan Ekim veya Kasım ayına kadar olan

dönemdir. Buna yazlama adı verilir. İkincisi, Ekim-Kasım aylarından Mart-Nisan aylarına

kadar olan dönem olup bu döneme de kışlama denir. Yazlama döneminde yan uyuşuk halde

olan süneler, kışlakların yüksek yerlerinde bulunma eğilimindedirler. Yüksek dağlarda

yazlamayı sürdüren sünelerin bir kısmı, Ekim-Kasım aylarında soğukların başlamasıyla daha

aşağılara doğru yer değiştirirler. Pasif dönemin dağlarda geçirilmesi durumunda en uygun

kışlak yükseklikleri 1200-1600 metredir. Haziran ayında . yeni nesil erginler yaz sıcaklarının

artmasıyla ve hasadın başlamasıyla kışlama alanlarına çekilirler .Kışlak alanlarında, florada

uygun bitki türlerinin altlarına girerek gizlenirler. Bölgelere göre değişmekle beraber, meşe

bitkilerinin yere dökülmüş olan yapraklarının altlarına; geven bitkilerinin kökleri etrafındaki

yumuşak toprağın içerisine, kirpiotu ve zırotu bitkilerinin genellikle yaprak ve dallarının arası

ile yaprak döküntülerinin 1-2 cm altında ve toprak içerisinde, ayıkulağı gibi bitkilerin en alt

yapraklarının gövde ile birleştiği yerlerde gizlenirler. Ergin süneler, kışlaklarda pasif

dönemlerini sürdürdükleri esnada, vücutlarında biriktirdikleri besinleri, hava koşullarına bağlı

olarak yavaş yavaş harcarlar. Yaz uyuşukluğu döneminde havaların sıcak seyrettiği

zamanlarda, vücutlarındaki besin deposundan fazla besin harcandığı halde, kışın şiddetli

soğuklarının hüküm sürdüğü dönemlerde bu sarfiyat en az düzeye iner. Bu durum, kışlak

yerlerinde diyapoz halinde bulunan sünelerdeki metabolizma faaliyetleri ile ilgilidir. Süne

yazlama ve kışlama esnasında beslenmemesine rağmen yavaş ve az da olsa bazı metabolizma

faaliyetlerini sürdürmektedir. Yaz baslarında, 5. dönem nimf ile yeni nesil erginlerin kışlaklara çekilinceye kadar oburca beslenmesi ile depolanan vücut yağı, 9 aylık pasif dönemde ölçülü olarak kullanılır ve kalan enerji ile yeni yılın ilkbaharında ovalara inerler.

Kışlaklarda, ilkbaharda hava sıcaklığının artması ve bazı bölgelerde karların erimeye

başlaması ile birlikte kış uykusunda bulunan sünelerde metabolizma faaliyeti artarak kış

uykusundan uyanırlar. Kışlaklarda toprak üstü sıcaklığı 15 °C`ye eriştiğinde, süneler ekinlerin

ve mer`aların geliştiği ovalara doğru göç etmeye başlarlar. Bu göç etme durumu, o yılın iklim

koşullarının seyrine bağlı olarak Mart ayının ortası ile Nisan ayının ilk üç haftası arasında

değişir. Uygun giden iklim koşullarında, süneler bir hafta içinde kışlakları terkederler. Aksi

durumda sünelerin kışlakları terketmesi uzun sürebilir ve kademeli inişler halinde birkaç hafta

sürebilir. Sünelerin kışlaktan ovalara uçuşu genellikle sabah 10-12 saatleri arasında olmakta ve bu esnada esen rüzgarın yönüne bağlı olarak uçuş istikametini belirleyip hububat ve mer`a alanlarına dağılmaktadırlar. İyi gelişmiş hububat tarlalarını diğerlerine tercih ederler. Kışlama alanlarından gelen bu sünelere "kışlamış ergin" denilmektedir. Ovalara uçuşun başlaması ile birlikte aktif dönem başlamıştır. Kışlamış erginlerin ovalara iniş zamanı; genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde ekinlerin kardeşlenme., Güney Anadolu ve Ege Bölgesinde çiçeklenme, Orta Anadolu Bölgesi ve Trakya`da sapa kalkma veya başaklanma dönemine rastlamaktadır. Kışlamış erginler, havanın açık, sakin ve sıcak olduğu zamanlarda; beslenme, çiftleşme ve yumurta bırakma gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürürler. Kapalı ve yağışlı havalar ile soğuk ya da rüzgarlı zamanlarda bitkilerin diplerine veya toprak yüzeyine inerek çatlaklarda gizlenirler. Ovaya gelen kışlamış erginler, bir taraftan beslenirken diğer taraftan cinsel olgunluğa erişerek çiftleşme ve yumurta bırakmaya başlarlar. Bir dişi yaşamı boyunca, ortalama 80 adet yumurta bırakır. Ancak uygun koşullarda daha fazla (150 ve daha fazla), uygun olmayan koşullarda daha az bırakabilir. Dişi her yumurtlamada, yumurtalarını 12-14 adetlik (çoğunlukla 14) muntazam ve 2-3 sıralı dizilerden oluşan yumurta paketi halinde bırakır. Yumurtlama süresi iklim koşullarına bağlı olarak 1-2 ay devam etmekle beraber yoğun yumurtlama süresi 2-3 hafta arasında değişir. Dişiler yumurtalarını çoğunlukla beslendikleri Buğdaygil yapraklarının alt yüzlerine bırakırlar. Ancak, bazen tüysüz geniş yapraklı otların yapraklarının alt yüzlerine de bırakırlar. Kışlamış erginler yaklaşık 1-2 ay yasar ve sonuçta doğal olarak ölürler. Kışlamış erginler yeni nesil erginlerin görüldüğü zamana kadar da tarlada bulunabilir. Yumurtalar I-1,2 mm çapında, küre şeklinde olup

ilk bırakıldıkları zaman filizi yeşil renktedir. İklim koşullarına bağlı olarak yaklaşık 3-4 gün sonra hafif esmerlesir, yaklaşık 5 gün sonra noktaların toplanmasıyla yumurtada siyah dairemsi bir leke oluşur. 2-3 Gün sonra ise bu lekeler kaybolur ve kırmızı renkli çapa şekli oluşur. Çapanın altında üçgen şeklinde siyah renkli bir leke belirir, renk sarımsı yeşile döner. Yumurtaların bu haline çapa dönemi denilmektedir. Çapa döneminden yaklaşık olarak 5-6 gün sonra nimfler çıkarlar. Doğal koşullarda yumurtaların olgunlaşıp açılması yaklaşık 2- 3 hafta içerisinde gerçekleşir. Nimf çıkmış yumurtaların rengi heyaz olup, nimflerin çıkış yerinde muntazam daire şeklinde açılmış bir kapak görülür.Yumurtadan çıkan nimfler, genellikle 5-6 gün ara ile 5 gömlek değiştirerek yeni nesil ergin olurlar. Yumurtadan çıkan nimfler ergin oluncaya kadar yaklaşık 30 gün geçer. Nimflerin depoladığı besinlerin çoğu, gömlek değiştirirken hareketsiz kaldığı dönemde harcandığından, her gömlek değiştirmeden sonra oburca beslenirler. Yeni nesil erginler, oburca beslenip gerekli enerjiyi depolayarak kışlak alanlarına çekilirler, kışlak alanlarına çekilişinde rüzgarın önemli rolü vardır. Birbirine yakın tarlalardan uçan süneler birleşerek daha büyük kuleler oluşturabilirler. Uçuş esnasında daha yüksek yerlerde, serin ortam , yeşil ekin ve diğer Buğdaygilleri gördüklerinde konaklayarak beslenmeye başlarlar. 1-2 Gün kaldıkları bu tarlalarda % 100`e varan zararlar oluşturabilirler. Arpa ve mercimeğin hasadı , çayır ve mer`anın biçim veya kurumasıyla buralarda bulunan süneler en yakın hububat tarlalarına geçerler

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.