Toz Bulutu Şırnak`ta Hayatı Olumsuz Etkiledi

Toz Bulutu Şırnak`ta Hayatı Olumsuz Etkiledi
Suriye`den gelen toz bulutu Şırnak ve ilçelerinde hayatı olumsuz yönde etkiledi. Şırnak, Cizre, Silopi, İdil ilçelerinde üç günden bu yana etkili olan kum fırtınası bir süre sonra...
 

Suriye`den gelen toz bulutu Şırnak ve ilçelerinde hayatı olumsuz yönde etkiledi.

Şırnak, Cizre, Silopi, İdil ilçelerinde üç günden bu yana  etkili olan kum fırtınası bir süre sonra yerini toz bulutuna bıraktı. Toz bulutunun büyük ölçüde etkisini gösterdiği ilçe merkezinde görüş mesafesinin düşmesiyle birlikte araçlar ve araç sürücüleri kazalara neden olmamak için hız limitlerini düşürüp, araç farlarını yakarak yollarına devam ediyor. İkindi vakti saatlerinden bu yana etkisini sürdüren toz bulutu nedeniyle astım hastaları, yaşlılar ve çocuklar evlerinden dışarı çıkamaz hale geldi.

Uzmanlar bu durumlarda vatandaşlara mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.Toz taşınımı veya toz fırtınası, kuvvetli rüzgarların etkisiyle çöl üzerinden taşınan toz şeklindeki toprak taneciklerinin yoğun biçimde savrularak geniş bir alanda etkili olmasıdır. Toz taşınımı kuvvetli olduğu zaman bir bulut tabakası oluşturarak gök yüzünü turuncuya kaplar, bu buluta toz bulutu nedir. Toz fırtınası, toz taşınımının başlangıcı olan yerlerde (genellikle çöl) daha belirgin hissedilir. Toz taşınımı ise toz fırtınasının başladığı yerden uzak yerlerde görülür. Toz taşınımında fırtınadan ziyade genellikle orta kuvvette rüzgarlar etkili olur.

Tozlar fırtınanın olduğu yerden havaya doğru kalkar, havada sürüklenir (taşınıp) ve rüzgarın rotası boyunca etkili olur. Türkiye‘de Orta Doğu ve Afrika kaynaklı çöl tozları etkili olmaktadır. Yurdumuza gerçekleşen toz taşınımı İlkbahar, Sonbahar ve Yaz aylarında daha yoğun görülür. Toz taşınımından yurdumuzda en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi etkilenir. Ancak toz taşınımının kuvvetli olduğu bazı durumlarda yurt geneli tozdan etkilenebilir.

Uzmanlar, yaşanan olumsuz hava şartları nedeniyle kronik hastaların ve yaşlıların dikkatli olması gerektiği uyarısında bulunuyorlar.

 

Uzmanlardan `Toz` Uyarısı

Güneydoğu Anadolu`nun bazı il ve ilçeleri, Suriye üzerinden gelen toz bulutu etkisine altına girerken, günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Hava kirliliğinin başta astım hastaları olmak üzere kronik rahatsızlığı bulunan hastaları ve yaşlıları etkileyebileceğini belirten uzmanlar, uyarılarda bulundular.

Havadaki ani nem ve ısı değişikliklerinde, rüzgârlı, soğuk ve yağışlı havalarda yakınmaların arttığını bildiren uzmanlar, “Ozon, sülfür dioksit ve partikülleri içeren dış ortam hava kirliliği de iç ortam havasının kalitesini bozarak astım bulgularına neden olur. Havada bulunan tahriş edici maddeler astım hastalarını sağlıklı kişilerden daha fazla etkiler, hastalık belirtilerini başlatır ya da hastalığı ağırlaştırabilir. Ev içinde özellikle az havalanan yerlerde havadaki sigara dumanı, gaz ocağı, odun veya kömür sobaları ve şömine, formaldehit salan mobilyalar, radon gazı, deterjan, çamaşır suyu gibi temizlik malzemeleri, parfüm ve deodorant gibi kozmetik ürünler alerjik yolla veya tahrişle solunum yollarını uyarabilirler. Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla bulunmaktan, ağır egzersiz yapmaktan kaçınılmalı, evlerin pencereleri kapalı olmalı ve gerekmediği sürece dışarıya çıkılmamalı. Astımlı hastalar ilaçlarını sürekli olarak düzenli kullanmalı ve nefes açıcıları yanlarından ayırmamalı, hatta gerekirse kirli havalarda dozunu artırmalı. Evlerde veya iş yerlerinde, tüm kapalı ortamlarda kesinlikle sigara içilmemeli ve içtirilmemeli. Boya, cila, böcek ilacı ve temizlik maddeleri dikkatli kullanılmalı ve sonrasında iyice havalandırılmalı. Bacalı sobalar kullanılıyorsa bacalar sık temizlenmeli. Gerekirse yüze uyumlu maskeler kullanılmalıdır." diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü`nün hava kirliliğinden her yıl 7 milyon kişi öldüğünü dikkat çeken uzmanlar, "Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini `görünmez katil` olarak tanımlamaktadır. Yapılan araştırmalar, akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 36`sının, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 35`inin, inmeye bağlı ölümlerin yüzde 34`ünün ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 24`ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret etmektedir. Türkiye`de ve dünyada en çok öldüren ve sağlığa en çok olumsuz etki yaratan kalp-damar hastalıkları, inme ve solunum sistemi hastalıkları hava kirliliği ile doğrudan ilişkilidir. Hava kirliliği, Türkiye açısından çok daha önemli bir toplum sağlığı sorunudur. `Trafik canavarı` nedeniyle her gün 10 kişi ölürken, ülkemizde hava kirliliği her gün 75 yurttaşın ölümüne yol açmaktadır. `Görünmeyen canavar` sorunu Türkiye`de göz ardı edilmektedir. Türkiye`nin ulusal mevzuat sınır değeri dikkate alınsa dahi yeterli ölçüm yapılan 80 ilin 53`ünün yani yüzde 66`sının havası kirlidir. Öte yandan aslında yoksulluğun ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak evlerde ısınma amacıyla kullanılan tezek benzeri yakıtların yol açtığı ev içi hava kirliliği dünyada her yıl yaklaşık 4,5 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır." dedi.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.