Üç Ülkenin Kavşağında Uluslararası Silopi Sempozyumu Sonuç Bildirgesi Açıklandı

İki gün boyunca sunulan çalışmalar ve tartışılan konular neticesinde ortaya çıkan çıktıları Sempozyum Düzenleme Kurulu adına Doç. Dr. İbrahim Baz açıkladı. Bu çıktılar sırasıyla: Silopi sempozyumu ile son 40 yılda büyüyen Silopi ilçesinin, tarihi bir kavşakta yer aldığı arkeolojik bulgularla ortaya konulmuştur.

Sunulan bildirilerle Nuh Tufan’nın Ararat sıra dağlarından biri olan Cudi Dağı çevresinden gerçekleştiği, Hz. Nuh’un gemisinin bu dağın zirvesinde daha sonra gemi manasına gelen Sefine denilen yere oturduğu Kur’an, Tevrat ve arkeolojik verilerle ortaya konulmuştur.

Silopi’nin, modern insanın kaybettiği önemli değerlerden birisi olan “birlikte yaşam kültürü” yüzyıllardır pratize edildiği bir yerleşim bölgesi olduğu vurgulanmıştır.

Botan ve Bahdinan bölgeleri arasına bulunan Silopi’de her iki ilim merkezinden etkilenen çok sayıda ilim ve irfan adamı yetiştirdiği ve bu alimlerin toplumun sosyal dokusunun korunmasında önemli bir rol oynadıkları ortaya konulmuştur.

Silopi’de bulunan Habur Sınır Kapısı vasıtasıyla gerçekleştirilen Türkiye-Irak ticaretinin geliştirilmesi ve kapının daha işlevsel hale getirilmesi vurgulanmış ve Türkiye’nin 2023 Vizyonu olan 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşması açısından bunun önem arz ettiği ortaya konulmuştur.

Silopi’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyi ile akrabalık başta olmak üzere ortak bir kültüre sahip olduğu ve taraflar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur.

Cudi dağı ve çevresinde vakit geçirmeden arkeolojik kazılar yapılması gerekmektedir. Bu kazılardan elde edilecek bilgi ve bulguların ortaya konulmasıyla kutsal kitaplarda geçen Cudi dağının turizme açılması bölge ekonomisine genel anlamda büyük katkı sağlayacaktır.