En Önemli Vatandaşlık Görevimiz Seçim mi?

Seçimler demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Demokrasilerde seçimler önemlidir. Halkın kimin yöneteceği konusunda düzenli olarak oy vermesini sağlarlar. Seçim olmasaydı bireyler veya gruplar iktidarı ele geçirebilirdi. Halkı söz hakkı olmaksızın yönetebilirlerdi. Biz de toplum olarak sürekli bir seçim havasındayız. Bazen 4 yılda bir bazen 5 yılda bir önümüze konulan sandıkların başına geçip kimi zaman ülke için kimi zaman kentimiz için oy kullanıyoruz. Seçtiğimiz insanlara ve partilere 4 yıl boyunca umut bağlayıp onların verdiği kararlar doğrultusunda hareket ediyoruz.
*
Seçimler antik Atina, Roma'da ve papalar ile Kutsal Roma imparatorlarının seçimlerinde kullanılsa da çağdaş dünyadaki seçimlerin kökenleri, 17. yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika'da temsilci hükümetin kademeli olarak ortaya çıkmasına dayanır. Tarihi eski çağlara dayanan seçme ve seçilme hakkı ülkemizde her zaman önemli olmuştur. Türkiye, 23 yıl boyunca tek partili seçim sistemi ile yönetildi. Demokrasiyi ise ilk olarak 1946 yılında çok partili sisteme geçerek tecrübe etti. Bu demokrasi şimdilerde çok farklı bir boyut kazanmıştır.
*
Mesela eskiden partiler halk için kurulurdu, şimdi ise bazı partiler kimi partiler için kuruluyor. Parti bolluğu olduğu ülkemizde bir grup kuran parti kurarak vatandaşların önüne, bir seçenek bazen de bir ses ya da sadece bir logo olarak çıkıyor. Peki seçimlerin ve politikanın hakim olduğu ülkelerde mutluluk ve refah ne düzeydedir? Yıllardır yapılan seçimler insanları ne kadar mutlu etmiştir? Ya da seçimler 50 yıl sonrada yine bu kadar popüler olur mu? Tüm bu sorunların gölgesinde toplumun söz sahibi olma fırsatını kullanma taraftarıyım ama bazı kaynaklar gelişmemiş ülkelerin tipik özellikleri arasında seçimlerin olduğunu söylemektedir.
*
Örneğin bir partiyi güçlendirme adına verilen her oy, toplumu geliştirmek için her zaman yeterli olmamıştır. Çünkü seçimler işin görünen kısmıyken asıl seçimler görünmeyenlerdedir. Bir de yıllardır en önemli vatandaşlık görevimizin kabinde oy verme olduğunu pazarlayanların yeterince demokrasi satmadı mı? Ya da yıllardır bu kabinde gerçekten uzun vadeli hizmetin en iyi şekilde sunulduğu yer olarak görmemizi sağlayan sadece demokrasi midir?
*
Demokrasiyi yaşatmak için demokrasinin yalnızca oy vermeye indirgenemeyeceğini öğrenmemiz gerekir. Seçimler ve referandumlar, yurttaş katılımının daha duyarlı biçimleriyle zenginleştirmezsek tehlikeli biçimde modası geçmiş araçlar haline gelir. İnsanları motive eden tek şeyin seçim olduğunu aşılanan toplumlarda fikirlerin, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediliyor gibi görünse de aslında her zaman fikir ve çıkar daha baskın olmuştur. Örneğin her seçim yoksulluğu ortadan kaldırma vaadinde bulunanlar, kendi yoksullarını yaratmıştır. İşin özüne bakıldığında hiçbir seçim toplumdaki gerçek sorunları ortadan kaldıracak kadar demokratik olmamıştır. Her şeye rağmen düzenli olarak yapılan seçimler nedeniyle siyasetin her zaman geçici yönetim olduğunu dikkatinize sunarım.
*
Seçilmişlerin politika oluşturma sürecindeki hataları azaltmanın yolu kuşkusuzki bilinçli seçmenden geçer. Yeniden seçilmek istiyorlarsa siyasetten sorumlu olanların seçmenin görüş ve iradesini dikkate alması gerekiyor. Bu nedenle vatandaşların siyaseti etkileme yeteneği, oy verme eyleminden daha kapsamlı olmalıdır.
*
Vatandaşlar sadece seçim günü değil, partilerin politika oluşturma sürecine kadar giderek daha fazla dahil olması gerekir. Aynı zamanda bilinçli seçmen olup temsil kabiliyeti olmayanları ortadan kaldırmalıdır. Demokrasiye destek veren seçmenler, ilerde seçim yorgunluk sendromuna yakalanabileceğini unutmadan hareket etmelidir. Bu sendromdan kurtulmanın yolu ise yine bilinçli seçmenden geçtiğini hatırlamalıdır. Bilinçli ve dinlenmiş toplumlarda medya ve seçim ilişkisinden doğan kötü sonuçları da asla unutmaz, unutulmamalıdır.

Bu yazı toplam 60 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer AYDA Arşivi