Bir Ramazan’ın daha sonuna geldik. 11 ayın sultanı, iyisiyle kötüsüyle mitinglerle seçimlerle ve mazbatalarla bitti. Böylesine kıymetli bir ayı geride bırakırken bu ayın muhasebesini yapmak önemli değil mi sizce? Bu ayda biz ne yaptık? Mideye, göze, beyne ve kulağa hâkim olduk ya da olmaya çalıştık. Hz. Muhammed (S.A.V) Ramazan ayında oruç tuttuktan sonra iftarını mütevazi bir sofrayla açarken biz ne yaptık? Sahurda 3 öğünlük yemek yiyip ardından akşama kadar diğer bütün ibadetleri unutarak uyuduk.
*
Ezandan 1 saat önce uyanıp kimi tüm günün namazlarını kaza ederken bazıları da namazsız ezanı bekledi. İftarda da malumunuz kaç öğün yediğimizi sayana aşk olsun. Yine bu huzurlu ayda dizleri ve imanı sağlam olanlar, sünnet olan teravih namazlarının yolunu tuttu.
*
Kimi akşam yediğini eritmek için gitti, kimi ruhunu rahatlatmak için bazıları da alnını teravihin gerçek iyi niyetiyle secdeye koydu. Bazen omuz omuza verenler küs olup saf değiştirdi kimi de imamları beğenmeyip camii değiştirdi. Allah'ın huzuruna giderken bile matematiksel hesap yaparak buna göre secde edenler oldu. Teravihten sonra okeyin yolunu tutanlarla kahvenin yolunu tutanlar ortak bir paydada buluştu. Teravihten sonra Ramazan'ın izi birkaç saatliğine yok olmadı mı sizce?
*
Bazıları gıybet, kin ve nefretin tohumlarını sahura kadar serpmeye başladı. Birbirinin kuyusunu kazanlar da boş durmadan kuyunun dibini sıyırmaya kaldığı yerden devam etti. Abdestini gıybetle bozup çirkin fenalıklarına başlayanlar yine 11 ayın sultanları gibi yaşayanlar oldu. Yılın 11 ayı terazisinden tutun ticaretine kadar gayri ahlaki davranan bazı zenginler, melek gibi ortada dolanmaya başladı. Sanki yılın 11 ayı haramla hileyle uğraşmıyor gibi bir de gövde gösterisi yapıp haram parasının sadakasını verenleri siz de görmediniz mi? Yılın 11 ayında üzerine yapışan kirlilikleri, bir ayda bedensel olarak tuttuğu oruçlarla arındırmaya çalışanlar oldu. Bu 11 ayın sultanlarını biliyorum, biliyorsun ve biliyoruz. Ey mümin kardeşlerim aldanmayın bu 11 ayın sultanlarına.
*
Kanmayın insanın içindeki bir aylık merhametine! Aslolan yılın her ayı içimizdeki merhameti, şefkati ve yardımlaşma duygusunu canlı tutmaktır. İslamiyet tüm güzelliklerini her ay bizlere bahşederken bunu bir aya sığdırıp sahteliklerle pazarlayanlara inanmayın. Orucu kola ile açıp İsrail’e nefret kusanlardan olmayın. Gerçekçi Müslümanlar, İslamiyeti 1 aydan ibaret görmeyip yılın her ayı kendine dikkat ederek ömrünün tüm saniyesinde tağut fikirlilerden uzak olandır. Milyonlarca insan açlıktan ölürken çocuklar, bazı ülkelerin kirli senaryolarına kurban giderken ve toplumda kan gövdeyi götürürken, Allah’ın ayetlerini sadece 11 ayın sultanına ya da belirli bir kesimin ayakta kalması için okuyanlardan imtina edin.
*
Din ; gerçeklik, samimiyet ve doğruluk üzerine olduğunda tadına doyum olmaz. Yılın 11 ayı, kibri bedeninde taşıyan kimi haramzadelerin bir aydaki yaptığı iyiliklere asla bakmayın çünkü bu ay onlar için günah çıkarma ayı gibidir. Bakmayın bunlardan bazılarının nur cemaline çünkü bunlar egolarını tatmin etmek için her türlü kılığa girerler. Bu tip insanların özüne biraz daldığınızda bin yıl oruç tutsa bile temizlenmeyecek çirkin ruhları en çokta Ramazan ayında belirginleşir. Çirkinliklerin, fenalıkların ve görgüsüzlüklerin yeryüzünde kol gezdiği şu dünyada , her şeye rağmen din de kainat da ve doğa da harikadır. Tüm bunları çirkinleştiren insanoğlunun samimiyetsizlikleridir. Samimiyetle edilmeyen bir tebessüm bile dünyaya çirkin gülüşler saçmaktan öteye geçmez. Gelecek ramazan daha önceki ramazanlar gibi olmaması dileğiyle... Savaşsız ve samimi olması dileğiyle…