CIZREDE İNTİHAR SENDROMU

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nün ( DSÖ ) yayınladığı rapora göre dünyada her 40 saniyede bir kişi intihar ediyor.Yani her yıl yaklaşık 800 bin kişi yaşamını sonlandırmaktadır. Peki bu intihar girişimlerinin altında yatan nedenler nedir ? Her an bir intihar bir intihar haberi alırız ve bu erkek-kadın ya da çocuk hiç bir şey yokken neden intihar etti der dururuz. İntiharın asıl sebeplerini analiz etmek bazı toplumlarda ve kişiliklerde zorlaşır.

40 saniye de bir insan intihar ettiğine göre tuhaftır ki bir saniyesi de Cizre’ye has bir kota ayrılmış gibi.Nerede ise son 2 aydır Cizre ilçemizde giderek artan intihar girişimi ve ölüm olayları ile sarsılıyoruz.İlçemiz’de yaşanan intihar vakalarının çoğalması dikkatlerden kaçmayan bir olgu halini aldı. Cizre ilçesinde sayıları gittikçe artan intihar olayları toplumu da rahatsız etmekte ve etkilemektedir.Yaklaşık 2 ay arayla sayısını bilmediğimiz intihar vakaları yaşandı.. Bunları okurken sadece rakamlar üzerinden değerlendirme yapıyoruz ama her bir intiharın arkasında ve ailesinde bıraktığı derin yaralar ve acılar vardır.Ateş düştüğü yeri yakıyor ne yazık ki. Bu nedenle genelde bölgemizde ve özelde de Cizre”de yaşanan intihar vakaları toplumda beklenmedik etkiler ve izler bırakıyor. İntiharların nedenlerini ve toplumun intihar olaylarına yaklaşımını ve toplumda bıraktığı izlere kısaca değinmek ve Cizre’de yaşanan intihar vakalarına dikkatinizi çekmek için bu konuyu işleme gereğini duydum…

İntihar girişimlerinin temelinde ekonomik sorunların getirdiği aile içi geçimsizlik.kimi zaman,kadın erkek ilişkilerinin olumsuz yönde seyretmesi ve anlaşmazlıklar,kişinin içe kapanık yalnız ve umutsuz bir yaşam sürmesi,ruhsal bozukluklar,yoksulluk ve yoksulluğun getirdiği borç yükü,hastalık ve hastalığın verdiği ölüm korkusu ve en önemlisi de sosyal medyadan zehirlenen gençler gibi, bilinen nedenler intihar vakalarının karşılığı olup bu vakalar toplum arasından teşhisi yapılan bazı nedenlerden sadece bir kaçıdır.

Genelde kişide var olan ruhsal bozukluk kendi canlarına kıyma olaylarının artmasının asıl nedenlerindendir.. İntihar eden kişinin ailesinin, çevresinin ve toplumun önemli payı vardır ve bunları dikkate almadan intiharın nedenlerini açıklamak zorlaşmaktadır İntihar vakalarına baktığımız da ; kadınlar erkeklerin aksine intiharı daha çok denerler ve bu gibi durumlarda kadın genelde sonuca varmadan kendini yaşadığı ortamda duygusal yanları ve çizdiği profil kendisini aile bireyleri veya diğer ikinci şahısların dikkatini çeker ve sonuç alamazlar.Ama erkekler sonuca ulaşmak konusunda daha kararlıdır. Erkekler intihar girişimleri sırasında sert yöntemler kullanmaktadır.Örnek verecek olursak erkek kendini asarak,veya kendini silahla vurmakla hayatına son verir. Bu yöntem kadında nadirdir ; daha çok içerde kullandığı mutfak tüpü gazını alıp pencereleri kapatarak zehirlenme yolunu veya yüksek doz ilaç alma gibi yöntemler kullanırlar.

Kişi intiharı bir kaçış ve bir kurtuluş olarak görür. Bu gibi durumları yaşayacak olan insan yaşadığı toplumda daha öncesinde birçok davranışı, birçok konuşması ile bunu belli eder “kendime zarar vermekten korkuyorum” “yaşamak anlamsız geliyor” “intihar dışında başka çare kalmadı” gibi.Aslında bir uyarı niteliği taşıyan ve ve bizlerinde bunu önemsememizden kaynaklı olarak kişiler bizden istediği karşılığı ve desteği alamadığını düşünür çareyi ve kurtuluşu bunda arar. Cizre”de intihar edecek kişi intiharın halk nezdinde bir suç unsuru oluşturduğunu, yaptığının öldükten sonra da aile fertleri arasında olumsuz durumlar oluşturduğunu,veya toplum nezdinde,onur,şeref ve haysiyet gibi kavramlar arasına sıkıştırılacak olan birinci derecede akrabalarının yaşayacağı durumları da göz önüne alarak aslında zor bir süreçten geçtiğinin farkındadır.Onun için zor bir karardır.

Bölgenin muhafazakar kimliği göz önüne alındığında insanlar intiharı din çerçevesinde değerlendirip suç sayar. İntihar, İslam’ın haram kıldığı büyük günahlardan birisidir. ” Bir şeyle canına kıyana, cehennemde onunla azap edilir.” sözünden yola çıkarak eğer iple boğazını sıkarak intihar ederse kıyamet gününe kadar her gün aynı saatte diğer alemde intihar edip aynı azap ile cezalandırılacağını veya bıçak ile kendini öldürmüşse cehennemde de bıçaklanarak azap göreceği hükmünün farkında olarak bu gibi olumsuz durumlardan kaçınır ve yaşama daha sımsıkı bağlanır ve bu durumdan bir an kurtulmak için farklı arayış içine girerler.

Cizre’de yaşanan bu intihar vakalarını gerçekleştirenler kadar kişinin içinde bulunduğu ruhsal sorunlarını kimi zaman görmezden gelen,çözüm yerine onları bu durumlara itecek kadar pervasızlaşan yakın akraba ve birinci dereceden arkadaşlarının da en az onlar kadar suçlu olduğunu düşünüyorum. Toplumumuzda bu gibi durumlarda ruhsal boşluk yaşayan insanlara bakış açımız pek olumlu olmaz ve hatta toplum tarafından dışlanılır ve alaya alınır.Bu gibi durumlarda sadece intihar edeni değil onu görmezden gelerek asıl suçu işleyen kendimizi de suçlamalı ve öz eleştirimizi verebilmeliyiz. Kişi yalnız kaldığını, artık aile ve arkadaş ortamında bir kıymeti harbiyesinin olmadığını karşılıksız bırakılarak fark eder ve hayatının anlamsız, kendisini de çaresiz hissedip aslında yapacağı eylemin doğruluğunu kabul eder ve bu intiharı gerçekleştirir. Bu insanlarla intihar etmeden önce konuşulmuş olsa birçoğu kararından vazgeçirilebilir. İçine düştüğü duygusal yoğunluktan kurtarılabilir. Duygusal yoğunluk arttıkça, akıl geri planda kalır ve zayıflar.

Evet bizler hemen her gün bu suçu işlemekteyiz ve yakın çevremizin duygularını ve yaşadığı umutsuz hayatının bize yansımalarını görmezden gelerek onu intihara belki de istemeden teşvik ediyoruz.İlçemizde son 2 aydır yaşanan intihar vakalarına baktığımızda kişilerin ruhsal durumlarını pek analiz edemediğimiz gerçeği çıkıyor. Sonuç olarak bu gibi durumlarda bizler hepimiz aslında o insan için bir yardım çığlığı olan bu istemleri göz ardı etmememiz gerektiği konusunda daha dikkatli davranmalı ve kişinin ruh halini yakın takibe alabilmeliyiz, Bunlar en yakın arkadaşlarımız, eşimiz,dostumuz veya çevremiz de yaşayan tanıdıklarımız da olabilir ve onun için bu durumları çok iyi analiz edebilmeli ve gerekli müdahaleyi geç olmadan yapabilmeliyiz. Toplum yaşanan bu beklenmedik ölümler karşısında Kimi zaman intihar eden kişinin geçmişine bakarak olayları anında analiz etme gibi bir yanlışın içine girer ve şahsın geçmiş profili üzerinden yalan yanlış değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmede kişinin ailesi ve çevresinde olumsuz durum ve tepkiler doğurur.Bu gibi söylemlerden kaçınmamız gerekir.İntiharın bir kurtuluş yolu olmadığını yakın çevremize her alanda anlatmalı ve bu gibi durumları yaşayan insanların duygularını ve hareketlerini iyi okumalı ve bu yoğunlaşmış umutsuzluk pozisyonundan çıkarabilmeliyiz.

Bu yazı toplam 74 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erkan ÖZKALAY Arşivi