AİLE ÇEMBERİNDE SIKIŞAN “BİREYLER “

Kendimi bildim bileli dünyamın merkezinde hep ailem oldu. Onların istekleri, onların hayalleri ve onların memnuniyeti... Çoğu zaman kendimden ödün vererek onların istekleri doğrultusunda hareket edip kendi isteklerimi görmezden geldiğim olmuştur. Muhakkak ki bu yazıyı okuyan siz değerli okuyucular da bir parça kendinizi göreceksiniz. Haydi şimdi gelin “aile içinde sıkışan bireyleri” biraz irdeleyelim.

Aile çemberinde sıkışan bireyler, genellikle aile içindeki dinamiklerin ve beklentilerin ağırlığı altında kendilerini özgürce ifade etmekte veya bireysel yaşam tercihlerini gerçekleştirmekte zorlanan kişilerdir. Günümüz aile yapısındaki değişim ve birey olma engeli, toplumsal ve kültürel dönüşümlerin bir yansımasıdır. Geleneksel aile modellerinden uzaklaşma, modern yaşamın getirdiği bireysellik ve bağımsızlık arayışıyla birleşirken, aynı zamanda birey olma sürecine çeşitli engeller de getirmiştir. Bu durum, birey ile aile arasındaki sınırların bulanıklaşmasına ve çatışmalara yol açar.

Geleneksel Aile Yapısından Modern Aileye Geçiş

Geleneksel ailelerde kolektivizm baskındır; bireyden önce aile çıkarları ve değerleri gelir. Bu yapı, bireyin kendi kimliğini geliştirmesi yerine ailenin beklentilerini karşılamaya yönlendirir. Diğer bir deyişle, rollerle beslenir. Baba, anne, abla, abi vs. rolleri arasında sıkışan kişi, kendisini kimlik arayışında bulur ve ne yazık ki biçilen roller her zaman daha baskın gelir.

Modern aile yapılarında ise; bireysellik ve kişisel özgürlükler daha fazla öne çıkar. Modern aile yapısında bireyler, kendi kimliklerini oluşturma ve geliştirme konusunda daha fazla fırsat bulur. Eğitim, kariyer ve sosyal çevre gibi bireysel tercihler, aile içindeki rollerin yanı sıra bağımsız birey olmayı da teşvik eder.

Birey Olma Sürecini Engelleyen Faktörler

Aile Bağımlılığı: Özellikle çocukluk çağında ebeveynlerimiz bize hiçbir şey yaptırmayıp tüm ihtiyaçlarımızı karşıladıkları için aslında farkında olmadan bağımlı birey haline getirdiler. Bununla birlikte ekonomik koşullar, gençlerin aileden bağımsız bir yaşam kurmasını zorlaştırır. Üniversite eğitimi, iş bulma süreci ve barınma gibi sorunlar da bireylerin aileye bağımlı kalmasına neden olan diğer etkenlerdir.

Kültürel Normlar: Bazı kültürlerde, bireyin aileye bağlılığı bir erdem olarak görülür. Bu normlar, bireyin kendi kararlarını almasını ve kendi yolunu çizmesini engeller. Özellikle ataerkil zihniyetin egemen olduğu, geleneklerine körü körüne bağlı olan doğu toplumunda bu durum yaygındır.

Korumacı Ebeveynlik: Ebeveynler, çocuklarının hayatlarına aşırı müdahale ederek onların birey olma sürecini engelleyebilir. Hal böyleyken karar alma becerilerini geliştiremeyen, özgüvensiz bir nesil ortaya çıkıyor.

Modern Toplumda Aile ve Birey Çatışması

Kimlik Çatışması: Aile, bireyin kimlik gelişiminde önemli bir rol oynar. Ancak aile değerleri ile bireyin kişisel değerleri arasında çatışma olduğunda, birey olma süreci sekteye uğrar.

Toplumsal Beklentiler: Aileler, toplumsal beklentilere uygun bireyler yetiştirmeye çalışırken bireyin kendi isteklerini göz ardı edebilir. Bu durum, bireyin kendini keşfetme sürecini engeller.

Bağımsızlık Kaygısı: Ailelerin bireyin bağımsızlaşmasını tehdit olarak algılaması, birey olma sürecini daha da zorlaştırır.

Çözüm Yolları:

  • Aile içi İletişim: Birey ve aile arasında sağlıklı bir iletişim kurulması, karşılıklı anlayışı artırabilir ve birey olma sürecini destekler.

  • Kişisel Alanın Tanınması: Ailelerin, bireylerin kişisel sınırlarını tanıması ve onlara kendi kararlarını alma özgürlüğü vermesi önemlidir.

  • Ekonomik Bağımsızlık: Gençlerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanması, birey olma sürecinin önemli bir adımıdır. Bu süreçte ailelerin destekleyici olması gerekir.

  • Eğitim ve Farkındalık: Hem bireylerin hem de ailelerin psikolojik farkındalık kazanması, birey olma sürecinde önemli bir rol oynar.

  • Kendi Alanını Yaratma: Birey, kendi ilgi alanlarına ve sosyal çevresine zaman ayırarak bağımsız bir kimlik geliştirebilmesi açısından önemlidir.

Sonuç olarak; birey olma engeli, hem aile yapısındaki hem de toplumsal dinamiklerdeki sorunlardan kaynaklanır. Ailelerin bireyselliği destekleyen bir tutum sergilemesi, bireylerin özgürleşmesi ve kendi kimliklerini geliştirmesi için kritik bir öneme sahiptir. Kendinden emin, bağımsız bireyler olmak dileğiyle.

Bu yazı toplam 142 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nuray ATAMAN Arşivi

EŞİT SAYGINLIK

23 Kasım 2024 Cumartesi 23:24

KORKU KÜLTÜRÜ

25 Ekim 2024 Cuma 09:39

HAYIR DEME SANATI

17 Ekim 2024 Perşembe 15:25

RUHUN GIDASI –MEDİTASYON-

04 Ekim 2024 Cuma 00:52

İNSANIN ANLAM ARAYIŞI

26 Eylül 2024 Perşembe 07:27