Nuray ATAMAN
KÖLELİK: İNSANLIK TARİHİNİN KARA LEKESİ
Kölelik, bir insanın başka bir insanın malı olarak görülüp zorla çalıştırılması, sömürülmesi ve temel haklarından mahrum bırakılması durumudur. Köleler, genellikle alınıp satılabilir, efendilerinin emirlerine itaat etmek zorunda bırakılır ve çoğu zaman fiziksel ve psikolojik baskıya maruz bırakılır.
Kölelik, tarih boyunca farkli toplumlarda farklı şekillerde var olmuştur:
Antik Mısır ‘da, köleler genellikle savaş esirleri, borçlarını ödeyemeyenler ve cezalandırılan kişilerden oluşuyordu. Genellikle tarım, ev hizmetleri ve ağır maden işlerinde çalıştırılıyordu.
Antik Yunan ‘ da, yine ev hizmetlerinden maden ocaklarına kadar birçok ağır işlerde çalıştırılıyordu. Sparda’da da köleler, devlet malı olarak görülüyor ve ağır tarım işlerinde çalıştırılıyordu.
Roma imparatorluğu’nda kölelik, sosyal ve ekonomik sistemin temel taşlarından biriydi ve toplumun her alanında kullanılıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda kölelik, genellikle savaş esirleri, Afrika’dan getirilen insanlar ve Balkanlardan devşirme yöntemi ile alınan çocuklardan oluşuyordu. Köleler genelde ev hizmetleri, tarım ve zanaat, saray ve bürokrasi gibi alanlarda çalıştırılıyordu.
15.-19. Yüzyıllarda (Antantik Köle Ticareti), Avrupa sömürgeciliği döneminde Afrika’dan milyonlarca insan kaçırılarak Amerika’ya köle olarak satıldı. Köleler özellikle tarım alanında çalıştırıldı ve çok kötü koşullarda insanlık dışı muamele görüyordu.
Kölelik,sadece fiziksel emek sömürüsü ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda bir kültürel ve psikolojik boyut da kazanmıştır. Köleler, efendilerinin kültürlerini benimsemeye zorlanmış, dillerini ve kimliklerini kaybetmişlerdir. Bu durum, köleliğin sona ermesinden sonra bile pek çok toplumda eşitsizlik ve ayrımcılık olarak devam etmiştir.
Üzerine kısaca değindiğim farklı toplumlardaki kölelik anlayışı ne yazık ki dönemin sosyal ve ekonomik yapısının bir parçasıydı. Şimdi gelelim günümüz 21. Yüzyılda yasal olarak yasaklanmış olsa da kılıf değiştirerek “Modern kölelik” adı altında hala devam eden kölelik sistemine:
Modern Kölelik Türleri
Zorla çalıştırma: İnsanlar tehdit, borç, fiziksel şiddet veyahut standardın çok altında bir ücret ile calismaya zorlanıyor.
İnsan kaçakçılığı: İnsanlar kandırılarak veya zorla başka ülkelere götürülüp fuhuş, dilencilik veya ağır işlerde çalıştırılıyor.
Çocuk İşçiliği: Küçük yaştaki çocuklar zorla, düşük ücret ile çalıştırılıyor.
Zorla Evlendirme: 21. yüzyılda olsak da hala bazı bölgelerde kadınlar ve kız çocukları aileleri tarafından para karşılığı evlendirilerek istismara uğruyor.
Agalik Sisteminde kölelik (Ğulamlık): Özellikle bazı bölgelerde hâlâ varlığını devam eden ağalık sisteminde köy halkı ağanın malı sayılıyor, tarlalarda çalıştırılıyor ve ürettiklerinden ağaya pay veriyorlar. Yine köy ağalarının yahut şehirlerde yaşayan varlıklı ailelerin yanlarında aile boyu onlara hizmet eden ğulamlar vardır. Bu durum da yine köleliğin kılıf değiştirmiş hali olarak karşımıza çıkıyor.
Kölelik tarih boyunca büyük bir insanlık suçu olmuştur ve modern dünyada farklı şekillerde devam etmektedir. Bununla mücadele etmek için bireyler, hükümetler, şirketler ve uluslararası kuruluşlar çeşitli adımlar atmalıdır.
Modern Kölelik İle Nasıl Mücadele Edilir?
Köleliği yasaklayan güçlü yasalar çıkarılmalı ve uygulanmalı.
İnsan kaçakçılığı ve zorla çalıştırmaya karşı ağır cezalar getirilmeli.
Yoksullukla mücadele edilmeli çünkü kölelik genellikle ekonomik sıkıntılar nedeniyle insanları mağdur ediyor.
Borç köleliğini önlemek için düşük gelirli gruplara ekonomik destek sağlanmalı.
Şirketlerde ve tedarik zincirlerinde zorla çalıştırma ve çocuk işçiliği olup olmadığı denetlenmeli.
Köleliğin modern formları hakkında insanlar bilinçlendirilmeli.
Okullarda ve medyada modern kölelik konusunda farkındalık artırılmalı.
Devlet, Sivil toplum kuruluşlari ile birlikte kadınları ve kız çocuklarını zorla evlendirilmeye karşı koruma çalışmaları yapılmalı.
Ülkeler arası işbirliği artırılmalı ve insan kaçakçılığına karşı ortak mücadele yürütülmeli.
BM, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar insan ticareti ile mücadelede daha etkin olmalıdır.
Sonuç olarak, tarih bize özgürlük ve eşitliğin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Köleliğin izlerini silmek ve her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir dünya inşa etmek, insanlık olarak en önemli sorumluluğumuzdur. Çünkü özgürlük, sadece bir hak değil,insan olmanın en temel gerekliliğidir.
Sevgiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.