![Nuray ATAMAN](https://cdn.cizremgazetesi.com/author/19_b.jpg)
Nuray ATAMAN
NARSİSİZM: MODERN DÜNYA’NIN GÖRÜNMEZ HAPİSHANESİ
NARSİSİZM, modern çağın sessiz salgını mı, yoksa insan doğasının kaçınılmaz bir parçası mı?
Yunan mitolojisinde sudaki yansımasına hayran olan Narcissus’un hikayesini hatırlarsınız. Antik Yunan mitolojisinin bu trajik kahramanı, kendi güzelliğine olan hayranlığı yüzünden hayatını kaybetmişti. Günümüzde ise; Narcissus’un hikayesi artık bir mit değil, modern dünyanın adeta bir gerçeği haline geldi. Peki narsisizm neden bu kadar görünür oldu ? Sosyal medya yüzünden mi, yoksa insan doğası mı?
İtalyan ressam Caravaggio’nun 1594-1596 tarihleri arasında tamamladığı “Narcissus” (ya da “Kendine Aşık Olan Adam”) adlı yağlı boya tablosu. Eser Roma’daki “Galleria Nazionale d’Arte Antica”da bulunuyor.
Narsisizm nedir ?
Narsisizm, kişinin kendisine olan aşırı hayranlığını ve başkalarını küçümseme eğilimini tanımlar. Ancak bu tanım, yalnızca kişilik bozukluğuna işaret eden bir durum olarak kalmaz; aynı zamanda toplumun genel psikolojik yapısına da etki eder. Kendini beğenme, herkesin yaşamak istediği bir duygu olmakla birlikte sağlıklı bir özsaygı seviyesinin çok ötesine geçtiğinde narsistik kişilik bozukluğu gibi daha karmaşık bir duruma dönüşebilir.
Narsisizm, ilk olarak Freud’un çalışmalarıyla dikkat çekmiş ve bireylerin içsel dünyalarını keşfetme sürecinde önemli bir yer edinmiştir. Ancak günümüzde bu kavram, sadece psikolojik bir terim olmaktan çıkmış, daha geniş sosyal dinamiklere etki eden bir fenomen haline gelmiştir .
Sosyal Medyanın Narsisizmi Besleyen Gücü .
Filtrelerle süslenmiş fotoğraflar , paylaşılan anlık başarı hikayeleri ve sürekli olarak dikkat arayışı... Instagram,tiktok,Facebook gibi platformlar ; insanların kendilerini idealize etmelerine olanak sağlıyor. Bu durum daha fazla beğeni, daha fazla takdir, ve en önemlisi sürekli onaylanma isteği doğuruyor. Modern birey, kendi değerini başkalarının gözünden ölçmeye başlamışken, narsisizm adeta bir kültür haline gelmiş durumda. Böylelikle, herkesin en iyi versiyonunu sergilemeye çalıştığı bu dijital dünyada ; gerçeklikten kopmuş bir narsisizmin yayılması kaçınılmaz oluyor. Bununla birlikte yalnızlık ve depresyon gibi psikolojik sorunlar da artıyor.
Narsisizmin Belirtileri
Kendini üstün görme: Kendisini başkalarından daha önemli, başarılı ya da yetenekli hissetme.
Hayranlık ihtiyacı: Sürekli olarak başkalarından onay, övgü ya da ilgi bekleme.
Empati eksikliği: Başkalarının duygularını ya da ihtiyaçlarını görmezden gelme.
Hak iddiası: Kendini ayrıcalıklı hissederek özel muamele bekleme.
Manipülatif davranış: Çıkarları doğrultusunda başkalarını kullanma eğilimi.
Kıskançlık: Başkalarının başarılarını küçümseme ya da kıskanma.
Aşırı hassasiyet: Eleştiriye tahammülsüzlük ve hemen savunmaya geçme.
Narsisizm ve İlişkiler
İlişkilerde narsisizm, çoğu zaman karşılıklı tatminsizliklere, manipülasyona ve duygusal bağımlılıklara yol açar. Narsisist bireyler, başkalarını sürekli olarak kendi isteklerine hizmet etmeye zorlayabilir. Ancak bu ilişkiler çoğu zaman tek taraflı bir övgü ve ilgi talep etme üzerine şekillenir. Bu da kişiyi sağlıklı olmayan bir ilişki içerisine sürükler ve en nihayetinde o ilişki ayakta duramaz ve elbette yıkılır.
Grupların Üstünlük Algısı ve Narsisizm
İslam’ın ilk yıllarında yaşanan köle -efendi sistemi, dönemin sosyo-ekonomik ve kültürel koşullarından kaynaklanan bir yapı olsa da, “üstünlük algısı ve güç istemi, empati eksikliği “ bakımından narsisizm ile bağlantı kurulabilir. Yine mezhepsel çatışmalar (Şii -Sünni), İran-Irak savaşı, Yahudi üstünlük iddiası, Ortadoğu’daki kaos vs. Narsistik bir liderlik anlayışıyla ilişkili olabilir. Bu durum; Kolektif narsisizm olarak adlandırılır ve bir grubun kendi kimliğini yüceltip diğerlerini aşağılamasıyla tanimlanır. Narsisizm, bireysel ve kolektif düzeyde üstünlük algısı, empati eksikliği ve diğerlerine yönelik küçümsemeyi içeren bir kavramdır. Ortadoğu’daki çatışmaların tamamen narsisizm ile açıklanması mümkün olmasa da mezhepsel ve etnik üstünlük iddialarının narsistik eğilimlerle bağlantılı olduğu söylenebilir. Ancak bu olayların ekonomik, siyasi ve tarihi bağlamlarını göz ardı etmemek gerekir. Narsisizm bu bağlamların bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak,
Toplumda empati eksikliği giderek artarken narsisizm, toplumsal ilişkilerin ve bireysel bağların zarar görmesine neden oluyor. Narsistik eğilimler; özellikle aile, arkadaşlık ve iş ilişkilerinde kalıcı olumsuzluklar yaratabiliyor.
Narsisizm, toplumsal ve bireysel anlamda ciddi etkiler yaratabilecek potansiyele sahiptir. Bu yüzden; başkalarını dinlemek, empati kurmak ve içsel değerlerimizi başkalarının gözünden bağımsız bir şekilde inşa etmek önemlidir. Narsisizmin önüne geçmek sadece kendimizi değil, toplumu da iyileştirecek bir adımdır.
Not: Bu yazı kesinlikle tanı veya tedavi amaçlı yazılmamıştır. Kendinizle alakalı bir sorunda lütfen profesyonel destek alınız.
Sevgiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.