Hayati Umut SÖNMEZ

Hayati Umut SÖNMEZ

EŞ SEÇİMİ EVRİMSEL Mİ YOKSA DİNİ Mİ?

İstedim ki bu hafta heybemize <olan> ile <olması gerekeni> koyup bu ayrım üzerine eş seçimini inşa edeceğiz fikir faslımıza. Öncelikle eş seçiminde nelere dikkat ederiz ya da eş seçimi, evrimsel bir bakışın ürünü mü yoksa dinin öngördüğü buyrukların ürünü mü?

İşte bu manada hem kadın erkekte ne arar hem de erkek kadında ne arar? soruları önem kazanacağı için ilkin buna odaklanmak gerekir. İşte bu yüzden toplumsal bakışın esaretinden ortaya çıkan dini görüş ne der ve bir de eş seçimine doğal bakan evrimsel görüş ne der? sorularıyla da bütünleştirmek gerekecektir.

Nitekim kadınlar genellikle kendi dış görünüşlerini çekici olarak tanımlar, kendilerinden daha yaşlı ve maddi durumu iyi bir erkek ararlar. Buna karşılık erkekler ise kadının dış görünüşü yani fiziki (çekicilik, yüz hatları, dolgun dudaklar gibi) özellikler ararlar bir kadında.

Erkekler Kadınlarda Ne Arar?

Erkekler türünün/neslinin devamını sağlayabilmeleri için “doğurganlığı yüksek” kadınları çekici bulup onları tercih ederler. Yani erkeğin gönlü, kendisine çok çocuk veren bir kadından yanadır. Fakat erkek için bunun bir kıstası var: “kadının yaşı kaç olmalı?” Çünkü kadının yaşı erkeğin seçimini etkiler. İşte bu yüzden erkek için genç bir bayanın çok çocuk doğurma ihtimali, yaşlı bir bayana göre daha yüksektir. Bu bağlamda evrimsel bakış, erkeklerin daha çok genç bayanları tercih ettiklerini söyler. Buna bağlı olarak da erkek seçeceği eşte, düzgün bir cilt veya sima, diri beden, parlak saçlar, dolgun dudaklar ve çekici gözler gibi özellikler bir kadının doğurganlığının göstergesi olur. Evrimsel bakış, erkeklerin fiziksel olarak çekici ve kendilerinden genç kadınları eş olarak seçerler. Peki, aynı seçilim kadın için de geçerli mi? Büyük olasılıkla bunun cevabı, hayır olacaktır. Çünkü kadın daha çok maddiyata baktığı için genç bir erkeğin, bir kadının ve çocuğunun ihtiyaç duyduğu maddi kaynaklara sahip olma ihtimali, yaşlı bir erkeğe göre daha düşüktür.

Dini bakış ise daha çok örtünen, fiziksel özelliklerinden çok iç güzelliğe, ahlaklılığa önem verir. Bu yüzden de evliliğin devamlılığını sürdürmede, güzel ahlak veya adapta bulur. Yani dini bakışa göre evliliğin devamı, iyi aile terbiyesi, adabı almış eşlere bağlıdır. Bunun için toplumsal uyum, yasal merciler, etik bir anlayış önem kazanır daha çok dini bir bakışta.

Evlenmemiş eş adayları üzerinde yapılan araştırmalarda erkeklerin eş adayı, güzel, çekici ve genç kadınları; kadınların da kendilerinden yaşlı erkekleri seçtiğini gösterir. Böylelikle erkeklerin eşlerini seçerken çekici bulma oranı yükseldikçe, ilişkiyi sürdürme gayretleri de artar.

Erkeklerin kız arkadaş ya da eş seçiminde fiziksel çekiciliğe kadınlardan daha fazla önem verir. Çünkü erkek için birincil kıstas, kadının görsel çekiciliği veya cezbesidir. İşte bu yüzden erkeklerin asıl önem verdiği düşünülen şey gençlik değil, onun doğurganlığıdır yine de.

Evrimsel bakış mı yoksa dini bakış mı daha etkili eş seçimlerinde? Nitekim 37 kültür (Nijerya, Güney ve Kuzey Afrika; Hindistan, Çin, İran; Bulgaristan, Polonya, Estonya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İsveç; Kanada, ABD, Brezilya; Avustralya, Yeni Zelanda gibi.) üzerinde yapılan cinsiyet farklılıkları gösterir ki eş seçimlerinde çoğunluk, zeki, maddi durumu iyi ve güzel bir eşi tercih etmiştir. Bu araştırma gösterir ki kültürü, dili, dini, rengi ne olursa olsun eş seçiminde ilkin erkekler, kendilerinden genç eşleri tercih etmiştir. Kadınlar ise kendilerinden yaşlı erkekleri tercih etmişlerdir. Bu da evrimsel bakışın savını destekler niteliktedir. Böylelikle erkeklerin genç ve fiziksel olarak çekici kadınları eş olarak tercih etme eğilimi, kültürel ve toplumsal koşulların ötesinde, evrensel bir eğilim olarak kendini göstermektedir. Evrimsel bakış, bu dayanakları atalarımızdan devraldığımız evrensel özelliklerin kanıtı olarak yorumlarlar.

Kadınlar Erkeklerde Ne Arar?

Erkekler, doğurganlığı yüksek kadınları çekici bulup eş olarak seçerdi. Peki, kadının seçeceği erkek nasıl olmalı? Kadınlar daha çok çocukları için kaynak sahibi olan erkeklerle eşleşmeyi tercih eder. Çünkü kadın geleceğe yatırım yapabilen konumundadır ve bu özelliğiyle kadın maddiyatı ilkin önemser, sonra sevgi ve bağlanma gelir çoğunlukla. Nitekim kadın için erkek, kudret sahibi de olmalıdır. Evrimsel bakış, kadınların çoğu güçlü, paralı ve seven erkekleri tercih ettiğini savunur.

Erkekler, kadınlarda çekiciliği, güzelliği aradıklar için kadınlar arasında da ister istemez rekabet olur ve kadınlar erkeklere kendilerini beğendirtmek için her türlü yola başvurabilirler. Çünkü kadın kendisini güzellik abidesi olarak görür ve bu güzellik onda yoksa pasif konuma düşeceğini bildiği için saf dışı kalır. İşte bu yüzden kadınlarda, bir erkeğe sahip olabilmek için her türlü yol mubahtır!

Evli çiftler üzerinde yapılan araştırmalarda kadınların çoğunluğu, eşlerinin güvenilir olması, iyi para kazanması, hırslı ve mesleğinde yükselmeye kararlı olması gibi özellikler daha sık görülmüştür. Evlenmemiş kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada kadınlar, kendilerinden daha yüksek para kazanabilen erkekleri kendilerine eş adayı olarak seçmişlerdir.

Araştırma verileri gösterir ki kadınlar çoğunlukla güçlü, baskın, paralı, güvenilir, yumuşak huylu olmayan, rekabeti seven bir erkeğe gönül koyduklarını göstermektedir.

“Aşk; iki kişinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır.” Özdemir Asaf’ın deyişiyle eş adaylarında çoğunlukla bir rekabet veya kıskançlık ya da başka biri, bu aşk oyunu kendi lehine çevirir ki bu da genelde kıstasları sağlayanların zaferiyle sonuçlanır. Fakat bu aşk oyununda kadınlar hep erkeklerden sevgi bekler konumundadır. Peki, aşk oyununda iyi adamlar başarılı olamaz mı? Nitekim bu daha çok karakterin baskınlık ve yumuşaklılığıyla ilgilidir ki yoruma açıktır ve iki uçludur.

Dini bakış, eş seçiminde toplumsal yönü ele aldığı için her şeyi <olan> durumla yorumlar fakat bu yorumlamalar ilkin “olan”ın kabul edilmesi sonra üzerine inşa edilmesidir. Ki mevcut durum psiko-sosyal olanın içten dışa yığılmasıdır. Bu bağlamda dini bakış, eş seçiminde adayın iç dünyasını önemsediği için elzem adım, şayet eş adayı varlığını sürdürmek isterse kendini topluma adapte etmek durumundadır ki zaten evlilik mertebesi, eşlerin çiftleşmesini toplumun değer ve normlarına uygunluğudur. Yani evlilik mertebesi, eşlerin çiftleşmesini dayanaklaştıran yasal bir kabul görevini üstlendiği söylenebilir. Olan durum bunu diyorsa peki <olması gereken> yani evrimsel bakış ise doğal ortamda kendi neslinin devamını sürdürme gayretinde olan eş adayları dıştan içe yönelimli bir bakışla hem erkeklerin hem de kadınların, eşlerde hırslılık ve çalışkanlık gibi özelliklere verdikleri önem sıralamasında da benzer bir kalıp ortaya çıktıklarını söylenir.

Son etapta hem dini bakışı hem de evrimsel bakışı aslında ortak bir payda çerçevesinde birleştirebiliriz. Çünkü her iki bakışın da içinde “türün devamı veya neslin devamı” vurgulu ortaklık olmakla beraber genelde tüm kıstaslar evrimsel bakışın dayanaklarını destekler niteliktedir. Fakat yine de her genellemenin bir yanlışlanabilirliliği olduğu unutulmamalıdır

Bu yazı toplam 247 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayati Umut SÖNMEZ Arşivi