Dünyada cehennemi görmüş ilk ve tek kavim, Hz. Lût peygamberin kavmi olmuştur. Nitekim bu kavim, Sodom ve Gomorra denilen bu iki şehirde yaşamışlardır. Peki, Sodom ve Gomorra iki şehir, MÖ. 1350-1550 yılları arasında yaşamış iki şehir, nerede? Evet, bu kavim coğrafi olarak Şam-Medine arasında kalan bir coğrafyada hüküm sürdüğüne işaret edilir fakat ağırlık kazanan yorumlara göre Lût kavmi, bugünkü İsrail-Ürdün bölgesinde yani Ölüdeniz, Lût gölü coğrafyasında yaşadıkları söylenir.

Lût kavminin helâkı, bugünkü toplumsal homofobinin temellerini yıllar önce atmış bir efsane olarak anımsanır. Peki, bu kavim neden helâk edilmiş, bunun gerekçeleri neler olabilir? Yoksa bu kavim topyekûn eşcinsel olduğu için mi helâk edildi? İlkin bu gerekçeleri bilmek gerekir. Keza şu iki ayet helâkın gerekçelerini şöyle özetler:”Erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz, toplantılarınızda çirkinlikler yapıyorsunuz”(Ankebut 29 ayet). “Bu âlemde sizden önce hiç kimsenin yapmadığı hayâsızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere varıyorsunuz. Doğrusu ölçüsüz, çok aşırı giden azgın bir kavimsiniz”(Araf 80-82 ayet).

İşte bu yüzden Allah Hz. Lût’u, bu hayâsızlığı, ölçüsüzlüğü ve ahlaksızlığı ortadan kaldırmak için bu kavme peygamber olarak gönderilir. Keza Hz. Lût, Rabbimize gönülden iman eden, güzel ahlaklı, tevekkül sahibi mübarek bir peygamberdir. Kavmini de Allah’tan korkup sakınmaya, Allah’ın menettiği bu sapıklıktan vazgeçmeye ve Allah’ın razı olacağı gibi bir yaşam sürmeye davet etmiştir. Ancak kavmi, Allah’ın kutlu elçisinin davetlerine düşmanlıkla cevap vermiştir. Hatta Hz. Lût’un kendi işlerine karışılma hakkını elinden alıkoymuşlardı. Hz. Lût’un kavmi, gösterdikleri çirkin cesaret ve bu ahlaksızlıkları nedeniyle Rabbimizin azabını hak etmişlerdir.

Kuran’da Hz. İbrahim ve Hz. Lût’un da aynı dönemde ve aynı coğrafyada yaşadıkları haber verilir. İşte bu yüzden Allah üç elçi gönderir yeryüzüne fakat bu elçiler ilkin Hz. İbrahim’e uğrayıp yaşlı karısından doğacak İshak’ı müjdelemeye gelirler. Ardından bu elçiler Hz. Lût kavmini helak edeceklerini söylerler Hz. İbrahim’e. Hz. İbrahim de yumuşak huylu ve yufka yürekli olduğu için gelen elçilerle tartışır helakı durdurmak için. Keza Melekler: "Ey İbrahim! Bu konuda bizimle tartışmaktan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri kesin olarak geldi ve onlara geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azap gelecektir”(Kur’an/Hûd).

Elçiler ayrıldıktan sonra Hz. İbrahim Allah’ın huzurunda kalır. Allah’a yaklaşarak, ‹‹Haksızla birlikte haklıyı da mı yok edeceksin?›› diye sordu, ‹‹Kentte elli doğru kişi var diyelim. Orayı gerçekten yok edecek misin? İçindeki elli doğru kişinin hatırı için kenti bağışlamayacak mısın? Senden uzak olsun bu. Haklıyı, haksızı aynı kefeye koyarak haksızın yanında haklıyı da öldürmek senden uzak olsun. Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı.›› Din bilginlerinin ortak paydasına göre, Allah İbrahim'in önünde kalmış. Allah, ‹‹Eğer Sodom'da elli doğru kişi bulursam, onların hatırına bütün kenti bağışlayacağım›› diye karşılık verir. Hz. İbrahim, ‹‹Ben toz ve külüm, bir hiçim›› dedi, ‹‹Ama seninle konuşma yürekliliğini göstereceğim. Kırk beş doğru kişi var diyelim, beş kişi için bütün kenti yok mu edeceksin?›› Rab, ‹‹Eğer kentte kırk beş doğru kişi bulursam, orayı yok etmeyeceğim›› dedi. Hz. İbrahim yine sordu: ‹‹Ya kırk kişi bulursan?›› Rab, ‹‹O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey yapmayacağım›› diye yanıtlar. Hz. İbrahim, ‹‹Ya Rab, öfkelenme ama otuz kişi var diyelim?›› dedi. Rab, ‹‹Otuz kişi bulursam, kente dokunmayacağım›› diye yanıtlar. Hz. İbrahim, ‹‹Ya Rab, lütfen konuşma yürekliliğimi bağışla›› dedi, ‹‹Eğer yirmi kişi bulursan?›› Rab, ‹‹Yirmi kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim›› diye yanıtlar. Hz. İbrahim, ‹‹Ya Rab, öfkelenme ama bir kez daha konuşacağım›› dedi, ‹‹Eğer on kişi bulursan?›› Rab, ‹‹On kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim›› diye yanıtlar.

Keza elçiler Hz. Lût’un yanına gelirler ilkin Lût telaşlanır. Çünkü misafirleri çok yakışıklıydılar ve daha önce böylesine yakışıklı erkekleri görmemişti. Nitekim kavminin sapkınlığından da çekinirdi ve korkardı. Oysa Hz. Lût’a iman etmeyen karısı daha fazla dayanamaz gidip Sodom’a haber verir. Sodom ahalisi de Hz. Lût’un kapısına dayanırlar ve içerdeki erkekleri isterler. Bunun üzerine Hz. Lût, “Ey kavmim” dedi. “İşte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir. Artık Allah’tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin. İçinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir adam yok mu?” Dediler ki: “And olsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun” (Hud Suresi, 78-79).

Bu azgın sapkınlıklar üzerine (Elçiler) Dediler ki: “Ey Lût, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar. Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü. Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka. Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir. Onlara va’dolunan (azab) sabah vaktidir. Sabah da yakın değil mi?” (Hud Suresi, 81).

Bunun üstüne Hz. Lût iki kızını ve karısını yanına alarak ayrılır Sodom’dan. Lakin karısı arkasına baktığı için o da helak olur ve devamında Sodom ve Gomorra’yı ilkin kuyruklu yıldız vurmuş; arkasından ortaya çıkan büyük bir deprem, şehirleri altüst ederek yutmuş. Tetiklenen volkanik patlamalarla, üzerlerine, kükürtlü(sülfürlü)-ateşli küller ve asitli yağmurlar yağmış. Depremlerle yutulan ve çöken şehirlerin üzerini, kuzeyden taşan Lût Gölü suları kaplamış. Volkan artığı kükürt ve şiddetli yağmurlar Lût Gölü'nün asidik hale getirmiş ve içindeki canlıları yok ederek, Ölüdeniz'e dönüştürmüş. Zamanla asit, tuza dönüşerek; Dünya'nın en tuzlu denizi ortaya çıkmıştır. Bugün, Ölüdeniz'in tuzluluk oranı, %30 civarındadır ve içinde hiçbir canlı yaşamamaktadır.

…………….

Keza Allah Lût Kavmini eşcinsel yaratır eşcinsellik doğuştan gelen bir şey olduğuna göre Allah yarattığı şey için neden insanları sorumlu tutup onları helak etti? Allah Lût kavmini doğuştan eşcinsel olarak yaratmamıştır. Bunun böyle olduğunu gösteren hiçbir ayet yoktur aksine Allah’ın bu kavmi de diğer insanlar gibi kadınlarla evlenecek şekilde bir donanıma sahip olarak yarattığını gösteren ayetler vardır. Misal, “Esasen kötü işler yapagelen halkı, kötü niyetle koşa koşa Lût’a geldiler. Lût: "Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır (onlarla evlenin); sizin için onlar daha temizdir. Allah'tan korkun ve misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu!" dedi.(Hud, 11/78) Lût kavmi oldukça zengin bir kavimdi ve başta bu tür günahları yoktu, zenginleştikçe ve hayattaki ihtiyaçlarını karşıladıkça daha fazlasını istediler. Başkalarının eşlerini, başkalarının paralarını ve belki de çok daha fazlasını. Bu yüzden de sapkınlaştılar ve yoldan çıktılar.
Eşcinsel oldukları için yok edildiklerine inanamam. Allah eşcinselleri kendi yaratır sonra da onları bu yüzden direkt cehenneme atmaz, atamaz! Çünkü bu Allah’ın sonsuz adaletine ters olur. Aklen de insanların eşcinselliğe zorlanmış olarak yaratılmış olmaları düşünülemez. Zira sonsuz adalet ve merhamet sahibi olan Allah böyle bir komplo kurmakla suçlanamaz. Çünkü hırsızlık yapanların, içki içenlerin, zina edenlerin, uyuşturucu kullananların bu edimlerini, onların kalıtsal olarak buna zorlandıklarına kanıt olarak göstermek ne kadar yanlış ise Lût kavmi helakının yapılmasını da yaratılıştan var olan bir zorlama olarak yorumlamak da yanlıştır.

Ki zaten kavmin helakı eşcinsel olduklarından değildir. Kur’anda helak olmalarının nedeni harama el atmalarından ve Allah’a imanı kesmeleri olduğundan bahsedilir. Şöyle ki “Erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz, toplantılarınızda çirkinlikler yapıyorsunuz.”der (Ankebut 29). Ayetten hareketle erkek erkeğe ilişkinin yanında kadınlar da zina yaptığı anlaşılır. Ki Lût kavminin asıl nedeni <<ahlaki değerleri>> reddetmeleridir. Eğer sadece eşcinsel ilişki olsaydı yalnızca erkeklerin helak edilmesi gerekmez miydi? Bu durumda erkeklerle beraber kadınların da helak edilmesi eşcinsellik savını çürütür. Çünkü sonsuz adalet sahibi olan Allah, eşcinsellik savı yüzünden kadınları helak ettiremezdi, kadınlar suçsuz olurdu ve eşit adalet dağıtımına aykırı olurdu. İşte bu yüzden helakın asıl gerekçesi, toplumsal hayatın sapkınlaşması ve ahlaki değerlerin reddinden dolayı olsa gerek.

Günümüzde de var, yok değildir bu tür sapkınlıklar lakin bazı insanlar bu gibi sapkınlıkları makul ve meşru gösterme çabası içerisindeler. Bu çabaları dünyanın dört bir yanında ahlaki dejenerasyonun (yozlaşmanın) artış göstermesinin altında yatan nedenlerden biri de budur.

Nitekim toplumların ahlaki değerlerini yozlaştıran bu çabalar hem Lût kavmi olsun hem de günümüz toplumları olsun insanları bu sapkınlığa veya benzeri sapkınlıklara iten asıl neden belki de Freudçu <id-ego-super ego> dürtülerinden kaynaklanmasıdır. Çünkü id, sürekli arzulayan yanımız olduğu için hep <cinsellik-saldırganlık> dürtüleriyle hareket halindedir. İd, hazla hep doyurulmayı ister ve haz ilkesine göre çalışır. Bu, temsil ettiği içgüdülerin herhangi bir engelleme ve sınırlama olmaksızın doyurulması demektir. Ego, kişiliğin yürütme organı olduğu için id’in isteklerini super egoya göre denetlemesini yapıp ona göre karar vermesidir. Super ego ise kişiliğin ahlaki yanını oluşturur ve bireyi toplumun normlarına göre hareket etmesini ister. Peki, id’in arzularını yani cinsellik-saldırganlık dürtülerini super egoya göre yorumlamakta ego aciz kalırsa ne olur? Bu durumda bireyler, toplumun değerlerini, ahlakını görmezden gelinip id’in istekleri olan cinsellik-saldırganlık dürtülerini bireyin hazzına göre doyurulmaya çalışırlar. Böylelikle Freudçu bakış savına göre, toplumun değerlerini bozan haz ilkesine göre çalışan ve cinsellik-saldırganlık dürtülerini harekete geçiren id’dir. Bu, bir kavmin eşcinsel olduğu için helak edildiği savını çürütür. Çünkü her insan doğuştan cinsellik ve saldırganlık dürtüleriyle donanımlı dünyaya gelir. Mademki bu dürtüler tüm insanlarda var o zaman bir toplum sadece eşcinsel olduğu için helak edilemez! Şayet eşcinsel oldukları için helak edilmiş olsaydı, bu çok büyük bir haksızlık olurdu. Çünkü cinsellik-saldırganlık dürtüleri tüm insanlarda var. O zaman Lût kavmi neden helak edildi? Geriye bir sav kalır o zaman o da Allah’a iman etmeyip ahlaki değerleri yok saymalarından kaynaklanır.

Freudçu bakışın savını destekleyen bir başka örnek, hem evlilik yaşının düşmesi hem de evlilik yaşının yükseltmesidir. Demek ki günümüzde insanlar evlilik yaşının düşmesiyle beraber id’den kaynaklı cinsellik-saldırganlık ihtiyaçlarını karşılamak adına erken yaşlarda (ki toplumun değerlerinden çekindiklerinin göstergesidir ve bu da super egoya uygunluğu gösterir) evlenme mecburiyeti duyduklarını gösterir. Oysa bir de evlilik yaşını yükselten yanı da var. Bu da demektir insanlar artık toplum değerlerini, ahlakını ve normlarını kapı dışarı edip id’den kaynaklı cinsellik-saldırganlık ihtiyaçlarını evlilik dışı karşıladıklarını gösterir. Peki, nasıl mı? Kimisi evlenmeyip düzenli ilişkilerle(zina ederek) kimisi tecavüzlerle kimisi eşcinsel (homofobi, lezbiyenlik) ilişkilerle ve kimisi de ensest ilişkiyle ihtiyaçlarını karşılama yoluna gider. Nitekim bu ilişki türleri toplumsal hayatın değerlerini, normlarını ve kutsallığını zedeleyen ve toplumda sapkınlığı artıran ilişkilerdir.

Günümüzde giderek artan bu tür ilişkilerin kaynağında yine id vardır ve bunları tetikleyen de odur. Oysa günümüzdeki bu hayâsızlıklar ve çirkinlikler olsun, ensest ilişkiler olsun, eşcinsel ilişkiler olsun, savaşlar olsun her şeye rağmen Yüce Allah’ın Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e bir sözü vardır. Ve şudur ki “Hiçbir zaman kavmimi yeryüzünden helak ettirmeyeceksin!” Bundan ötürü Allah da yeryüzünde hiçbir kavmi helak etmeyecektir ahiret gününe kadar.