Hak, insan onuruna yakışır bir lütuftur. Haliyle olması elzem bir erdemdir. İnsan güruhları bu ulvi edim sayesinde yaşamsal gözenekleriyle oksijen alıp verirler. Yani hakkını layıkıyla teslim etmek, onun yaşam kalitesini artırmak, daha iyi bir gelecek sunmak her insan için elzemdir.
Peki, daha iyi bir yaşam mümkün mü?
Her insan, daha iyi bir hayatı hak ediyor mu?
İnsan yaşayan modern bir köle mi yoksa özgür bir birey mi?
İnsan kendi kaderinin bir çobanı mı yoksa başkasının reva gördüğü bir yazgının piyonu mu?
Daha iyi bir yaşamak mümkün mü? Evet, mümkün zira insan başkalarına bağımlı yaşadığı müddetçe bu mümkün olmayabilir. Başkasının bir kararı benim yaşam standartlarımı belirliyorsa orada özgür bir toplum, hür bir birey yetişemez ki dolayısıyla insanın hak ve temel ihtiyaçları da tehlikeye girecektir.
Dolayısıyla günümüz toplumunda her şey siyasallaştığı için kurumlar dâhi görevinin yapamaz hale evrildi ki bu da emekçinin kursağına müdahale etmek anlamına geldi. İşte böylesi bir ortamda asgari ücret zammı netlik kazandı. Komik bir rakamla, 22.104TL.
Türk İş, Sendikalar, Konfederasyonlar işçinin, emekçinin daha iyi bir yaşam hakkını savunmaktan aciz kaldılar ve dolayısıyla patronlar işçileri ezdirmeye, emeğinin karşılığını vermemeye devam edip haksız bir kazanç elde etmeyi sürdürebilecektir. Dolayısıyla politika hiç değişmiyor: varlıklı varlıklaşıyor, fukara fukaralaşıyor!
Dolayısıyla bu koşullarda daha iyi bir toplum inşa edilemeyeceği gibi daha iyi bir yaşam hakkı da olmayacağı netlik kazandı. Çünkü herkes kendi menfaatlerini korumayı seçtiği için kölelik kavramı toplumun kanayan yarası olmaya devam edecektir. Tabii günümüzde artık bir vasıf aldı, modern kölelik kavramına evrildi.
Dolayısıyla bu konuyu özetleyen bir söz var: "Kölelere asla özgür olacakları kadar ödeme yapmazlar. Hayatta kalmalarına yetecek kadarını verirler ki çalışmaya devam etsinler." diye değil mi?
Başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için 40 yıl çalışıyoruz zira kendi hayallerimiz için 3 yıl sabredemiyoruz. Başkalarının hayallerini inşa edip emeğinin karşılığını alamadan yırtıldığın bu kadar kâfi değil mi? Birazcık da kendimize odaklanmanın vakti gelmedi mi halen?
Kıssadan hisse, başkası bizim yerimize karar verme merciisi olduğu müddetçe ne özgür bir toplum inşa edilir ne tam anlamıyla haklar teslim edilir ne de yaşam standartlarımız yükselir.
Körü körüne kaderinizi başkasının eline teslim etmeyin ve her zaman başka bir yol vardır. Hayatınızda daima bir B planı olsun. Yaşam hakkınızı bir Asgari ücret zammına göre şekillenmesine izin vermeyin. Bu ücret sizin emeğinizin karşılığı değildir. Emeğinizin karşılığını alabileceğiniz yollar vardır. Sadece bakış açınızı değiştiriniz. Unutmayın ki biz kendimizi nasıl bir hayata layık görüyorsak yaşayacağımız hayat o oluyor. Bu nettir. Değişmez. Hayatınıza planlar koyup disiplinli olmayı gelenekselleştiriniz. Alışkanlıklarınızın terkini yapıp daha iyi bir yaşam için hayata farklı pencerelerden bakmayı denemekten korkmayın. Her zaman daha iyi bir çözüm var ki bu senin içinde.
NOT: Hayatıma bir B Planı dâhil etmek istiyorum diyorsan benimle irtibat kurabilirsin. Kendini değerli hissettiğin, kendi potansiyelini keşfetmene yardımcı olabilecek bir önerim, bir çözümüm var. Her şeyin bir yolu ve her ruh halinin bir merhemi vardır muhakkak ki önemli olan kendimizi önemsemek ve değerli olduğumuzu hissetmektir.