İNSANIN ANLAM ARAYIŞI

Hayatta cevabını merak ettiğim en temel sorulardan biri “Yaşamın anlamı nedir?” sorusudur.

Ye, iç, uyu. Çoğumuz için hayat bitmeyen bir kısır döngüden ibarettir.

Bundan 4 yıl önce ben de bu kısır döngünün içerisinde sıkışıp kalmıştım. Uyuyor, uyanıyor ,yiyiyor, içiyor ,işe gidiyor ve tekrar uyuyordum. Daha sonra bir “uyanış” yaşadım ve sıkça zihnimi kurcalayan bir takım sorularla karşılaştım.

“Ben kimim, niçin buradayım, benim yaşamam amacım ne?” Eminim ki bu yazıyı okuyan birçoğunuz da bu döngüden geçmişsinizdir. Arka arkaya birbirini tamamlayan bu sorular beni harekete geçirdi ve daha çok okumaya, araştırmaya başladım. Ki günümüz dünyasında birilerine danışmaktan önce okumak gerektiğine inananlardanım. Bana göre bizden önce yaşanmışlıklar ile ortaya çıkmış eserler bizim yaşayacaklarımızın da habercisidir.

Yazımın isminden de anlaşılacağı üzere Dr.Viktor E. Frankl’ ın kitabından esinlendim. Frankl’a göre “Kimse kimseye hayatının amacının ne olduğunu söyleyemez. Bu, insanın bulması gereken bir cevap- tır.” Çoğumuz yaşadığımız coğrafyadan, kültürden kaynaklı toplum tarafından bizlere dikte edilmiş öğretiler üzerinden hayatımıza anlam yükleriz. Fakat bunlar sorgulanmış anlamlar değil, öğretilmiş anlamlardır. Her insanın yaşamının anlamı farklıdır. Kiminin akademik başarı, kiminin refah bir hayat arzusu, kiminin aile, para, mevki, din yahut bir ideolojidir. Yaşamımıza kattığımız anlam önemlidir çünkü hayatımıza yön ve amaç verir.

Kişin hayatına kattığı anlam doğrultusunda hareket etmesi halinde, bu uğurda yaşadığı zorluklar ve acılar bile anlamlı hale gelir. Yani amacı para kazanmak olan bir kimse için gece gündüz çalışmak hayatın yegâne anlamıdır. Yahut amacı sokak hayvanlarını korumak olan bir kişi için de karşılaşılan her zorluk anlamlı ve amaca hizmet için değerlidir.

Frankl’a göre anlam arayışı üç temel kaynaktan gelir:

İş: Başarmak, üretmek, hizmet eylemi.

Sevgi: İnsanlarla derin bağlantılar kurmak.

Yaratıcılık: Keşfetmek, yaratmak.

Frankl’a göre, yaşam koşulları ne olursa olsun, insanlar anlamı bulabilir ve bu da onlara dayanma gücü sağlar.

Düşünün ki; ismimiz, ailemiz, evimiz, diplomalarımız elimizden alınırsa bizi ne tanımlar? Devam etmemizi sağlayan şey nedir ve neden? İşte bu soruların cevabı “anlam” kavramında yatar.

Anlam, kendimizin ötesinde bir şeye inanmak, ait olmak veya hizmet etmektir.

Anlam, kendimizi keşfetmektir.

Ve bana göre anlam; ancak kişinin kendi Öz’ü ile yaptığı yolculukta keşfedilir.

Yazıma Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bir sözü ile son vermek istiyorum :

“Hiç kendini denemeyecek misin?

Ne olduğunu, kim olduğunu öğrenmeden mi öleceksin?”

Bu yazı toplam 1845 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
44 Yorum
Nuray ATAMAN Arşivi