Mesut BALTA
Kural ve yaşam
Thomas Jefferson konuyla ilgili şöyle yazmış “Kurallar, toplumun ortak mutluluğunu ve güvenliğini sağlar.” Bu özlü söz ile evlerde insanların güvenli bir uyku uyumalarının bile özünde kuralların olduğu gerçeği yatar.
Toplumlar temel yaşam rollerini yerine getirirken aynı zamanda millet, ülke ve toplum olmanın verdiği sorumluluklar çerçevesinde çeşitli amaçlar ve idealler belirlerler. Kimi toplumlar yüzyılların getirdiği kural, örf ve adetlere bağlı kalmanın kendilerine ulusal bir kimlik yönü ile şiar edinmişlerdir. Örneğin İngilizler yüzyıllardır oluşan teamül ve adetler ile anayasalarını oluşturmuşlardır. Yazılı bir anayasası bile olmayan bu ülkede kurallar öylesine oturmuş ki insanlar yazılı olmayan kurallara veya yasalara yazılıymış gibi bağlı olurlar. Halbuki bir çok ülkede yazılı olmayana pek itibar edilmez.
Bir çok görüşe göre modern toplum aslında özü itibari ile kurallı toplum anlamı taşır. Zira insanlar kural ve normlara riayet ettikçe medeni sıfata kavuşur. Bunun da anlamının özce karşı tarafa saygı, karşı tarafın yani toplumun kurallarına riayet edilerek onun yaşam hakkına saygı duymak anlamına gelir. Tabi böyle bir kurallı düzen toplumda beraberinde hak ve hukuku, saygıyı getireceğinden, insanlar geleceklerini daha güvenli gördükleri için gereksiz kaygılardan da uzak kalırlar. Kuralsızlık haklı olarak toplumdaki bireylerin geleceklerine yönelik bir karamsarlık yarattığı için yarına dönük uzun vadeli planlar da yapmanın önünü keser. Olayın üstüne bu yönü ile gittiğimizde bireysel anlamda da kurallı olmanın getirdiği bir iç huzurun bireyleri kısa yaşamında mutluluk duygularının en üst seviyeye çıkmasını sağladığı bir gerçek.
Kurallı olmanın bir diğer yönü de bulaşıcı olması açısından diğer insanlara örnek olunmasına de yeri gelmişken değinmek gerekir. Yerde gördüğü çöpü sorumluluk duygusu ile alıp çöpe atan bireyi gören onu örnek alır. Kurallı olmayı sağlamanın bir çözümü de böyle örnek davranışları sergilemekten geçer. Örnek davranışları sergileyen aynı zamanda toplumsal prestij kazanır ve toplumda itibarlı konum elde eder. Zira biz insanların yaşamdaki en büyük beklentilerinden biri de diğer insanlardan itibar ve saygı görmek olduğu gerçeği bile bu tezi güçlendiren bir dayanak.
Bütünleşik, barışçıl ve bir arada yaşam değerlerini içselleştirmemize yardımcı olan kurallar manzumesi ekonomik zararları minimize eden yöne de sahip. Kurallı toplumda ekonomik maliyetler azalır. Örneğin daha az trafik kazası meydana gelerek can ve mal güvencesi sağlar. Bir adım daha ileri giderek kural alışkanlığı ekonomik kaynaklarda israf, gereksiz harcama oranlarını azaltarak, bir yıl boyunca elde edilen milli gelirin rantabl şekilde gereksiz harcama yapılmaması sureti ile tasarruf miktarını arttırır. Verilen emekler boşuna gitmez. Gereksiz çalışmanın da önü alınmış olur.
Kurallı yaşamanın karşıtı tarihte anarşizm olarak tanımlanmıştır. Bir felsefik akım da olan anarşizm düşüncesinde her türlü kural, kurum ve toplumsal yaşam reddedilir. Yüzyıllar sürecinde oluşan toplumsal yaşam kuralları anarşizme göre gereksizdir. Bu görüşe göre her türlü kural, kurum, önceden belirlenmiş yaşama dönük düzenler terk edilerek insanlar doğal olanı yaşamalıdır. Bu yönde fransız anarşist Pierre-Joseph Proudhon 1800’lü yıllarda bu idealizmini reel hale getirmek için bu görüşe inanan kişiler ile birlikte bir köy kurarak bu felsefesini köylüler ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Ancak beklendiği gibi sonuç hüsran olmuş ve köy bir yıl bile bir arada yaşamadan dağılıvermiş. Pierre-Joseph Proudhon örneği bile kuralsız toplumun olamayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır.
Kuralsızlık anlayışını şiar etmek tam bir kısır döngüyü ifade etmesinden başka bir anlam taşımaz. Geleceği olmayan ve ağır şekilde sonuçları olması kaçınılmaz yanlışlar bütünlüğünü ifade eder. Kısa vadede haz getirmesine rağmen uzun vadede sonuçları hem ekonomik hem toplumsal bütünlük açısından ağır tabloları karşımıza getirir. Mevki, makam, ayrıcalıklı yönleri kullanarak kuralsızlıkta ısrar da aynı zamanda toplumda yozlaşmaya yol açar.
Şöyle bir özlü söz ile makalemize son verelim ; “Kurallar, herkesin haklarını ve özgürlüklerini koruyan bir kalkandır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.