
Ömer AYDA
Ramazancılar
Manevi bir ayın sonuna doğru yaklaşıyoruz. Zikir tesbihleri her zamankinden daha çok çekiliyor. İftar ve sahur için son menüler hazırlanıyor. En olmadık insanların yüzüne ve kalbine nur yağmış gibi ramazanın son manevi atmosferinden faydalanmaya devam ediliyor. Öğle namazında üst üste kaza namazı kılanları mı dersin, sırf ramazandır diye bir yetim bir çocuğun başını okşamalar mı? Yolda yürürken cadde üzerindeki taşı alanları mı dersin fitne ve fesata bir aylık ara verenler mi dersin ..
*
Kısacası ramazanda birçok şey güzeldir. Ramazan ayındaki cumalar dolup taşıyor. Hele ki cemaate yer bulamayınca yerde namaz kılanlara hayranım. Bir de aynı kişiler vatandaşlara son kullanma tarihi yaklaşan ürünleri indirim adı altında satmasalardı iyiydi. Tüm bu insanlara diyecek hiçbir sözümüz yok. Herkesin dini ve inandığı değerler kendine diyerek bir köşeye çekilmek en kolay olanıdır. Zor olan, dini sadece 11 ayın sultanı olan ramazanda yaşayanlara itiraz etmektir. Zor olan, dolar biraz arttı mı gözünü hiç kırpmadan ürünlerinin fiyatını artıranlara bir çift söz söylemektir. Zor olan, yılın sadece bir ayında zekâtını vermektir ve bunu da yıl içinde kazandığı haram parasıyla vermektir.
*
Zor olan, İslam dinindeki ibadet ve muameleler bu ayla sınırlıymış gibi davrananların gözüne bakmaktır. Zor olan, zekatını gerçek ihtiyaç sahiplerine değil de aylık geliri 100 bin TL olana verenlere oruçlu halinize vererek gerçek ihtiyaç sahibini karıştırdınız demektir. Zor olan, sen oruçlusun diye tutmayanlara taş atanları izlemektir. Oysaki toplumdaki birçok kişi ramazan ayının sonuna doğru yaklaşıldığında hızla bir gerileme yaşar. Eskiler bu duruma ne derler bilmem ama şu Ramazancılar, İslamı bir gerçeklik olarak yaşamaya ve Ramazan ayından sonra da hayatlarının her alanında uygulamadığı müddetçe inandırıcı olmayacaktır.
*
Dinimize göre bu mübarek ayda maksat aç kalmak değildir. Ramazan’da amaç terbiye olunmaktır.Çoğu zaman had bilmektir. Ramazan’da amaç, arınmaktır. Bu arınma, sadece aç kalmak ile olacak bir durum değildir. Bütün bedenen, bütün nefsen terbiye olunmaktır. Mideye hâkim olunacağı gibi göze, beyne, kulağa da hâkim olmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.