Gülüstan Demirtaş
Merhabalar değerli Cizrem Gazetesi okurları
İstedim ki ilk köşe yazımın konusu, kendimi tanıtma faslı olsun.
Ben Gülüstan Demirtaş, Cizre'de doğdum. Eğitimime 1998-2006 yılları arasında İsmail Ebul-iz İlkokulunda başladım. Daha sonra sırasıyla 2006-2009 yılları arası Cizre Kız Meslek Lisesi ve 2009-2011 yılları arasında da Şırnak Üniversitesi Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümünü bitirdim. Bir yıla aşkın Cizre Devlet Hastanesi’nde stajyerlik yaptım fakat çok sevdiğim bölümüme maalesef atanamadım. 2012 yılında da Cizre Ziraat Bankası şubesinde görev yapmaya başladım ve halen aktif olarak burada görev yapmaktayım.
Evet, değerli Cizrem Gazetesi okurları, ben Gülüstan Demirtaş olarak bu tecrübeye kolay kolay erişmedim. Küçük bir kız çocuğuyken hayatın zorlu badireleriyle imtihanımı vermek zorunda kaldım. Çünkü küçükken çok sevdiğim babamı kaybettim ve annemle beraber 6 kardeşe bakma yükümlülüğünün altında ve zorlu hayat koşulları altında büyüdüm. Çok sevdiğim bir söz var: “Hayat bizi yıkabilir, önümüze engeller koyabilir ve hatta yerin dibine de koyabilir lâkin ayağa kalkıp kalkmamak her zaman bizim bir tercihimizdir.” İşte bu sözden feyz alarak hayatta ve ayakta kalmak için mücadele ediyorum.
Değerli Cizrem Gazetesi okurları, genel itibarıyla herhangi bir aksilik olmazsa haftanın bir günü kendime ait köşemde fikir ve hitabımla dilimin döndüğü kadarıyla yazmaya çalışacağım. Başta şirin Cizre’mizin buram buram tarih kokan Sosyo-Kültürel yapısını, edebiyat (ki değerli düşünür ve şairlerimizin hayatları kısadan hisseden hayata dair fikriyatları…), şiir, sanat, felsefe ve yer yer toplumsal mevzuları da harmanlayarak okuyucularımızı bilgilendirmeye çalışacağız.
Değerli Cizrem Gazetesi okurları, ben kelimelerle oynamayı çok severim. Böylelikle onlarla ahenkle dans etmeyi, kelimeleri güzel giydirmeyi, yepyeni kılıflara bürümeyi çok sevdiğim için kalemimi realiteden yana bir perspektifle sizlere sunmakla kalmayıp yozlaşan kurum ve sistemleri eleştirmekten kaçınılmadan hicvetmeyi bir ilke edinmekle ve bilhassa eleştiriyi genel hatlarıyla ki direkt şahıslara yöneltilmeden dokunulmadan özel hayatlarını dikte etmeden çağdaş, demokratik, insan haklarına saygılı ve hümanist hitabımla Cizre halkının kalemi, sesi olmaya adayım. Üstat Hegel’in söylediği gibi: “Her düşünür kendi çağının çocuğudur” diye! Bundan dolayı da her yazar/düşünür kendi çağından etkilenir ve toplumun sorunlarından bağımsız bir şekilde kendi kabuğuna çekilip duramaz, oturamaz. Çünkü her düşünür kültürün taşıyıcısı, toplumun aynası olmak durumundadır. Ki buradaki amaç, aynayı sadece bireye çevirtmek, bireyi yansıtmak değildir. Asıl gaye, tek tek bireylerden hareketle topyekûn bir kitlenin sesi, rehberi olmaktır!
Değerli Cizrem Gazetesi okurları, algılamak görmek değildir. Algılar kördür ve görünmek sadece gördüğümüz anlamına gelmesin! Bizim asıl temel gayemiz, görünenin ardındaki görünmeyenleri göstermektir, açığa kavuşturmaktır.
Sevgi ve hürmetlerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.