Abdullah KALKAN
BİZ HEP 3 KİŞİ (Mİ) YİZ
Günlerin birinde, bir yolculuğum sırasında hemen önümüzde seyir halinde olan bir yük kamyonunun arkasında bir yazı okumuştum.
BİZ HEP ÜÇ KİŞİYİZ
BEN
KEYFİM
VE KEYFİMİN KÂHYASI…
Evet, yazı aynen bu şekilde idi. O yazıyı okuyalı yıllar oldu. Nedense bu günlerde hep o yazı aklımda kaldı. O yazının günümüze uyarlanmış halini düşünüp durdum. Yaptığımız hareketler, yanlış uygulamalar, saldırgan çıkışları düşündüğümde aslında bu gün bile kendi bedenlerimizde yalnız olmadığımızı, çoğumuzun hatta hepimizin bir bedende üç kişi olarak hareket ettiğimizi anlamış oldum. Peki , Kim bu bir bedende yaşayan üç kişi veya üç irade mekanizması. Bunlar da;
KENDİMİZ
DEĞER YARGILARI (IMIZ)
GEÇMİŞ YAŞANTI (MIZ)
Yaşantınızda fark ettiniz mi ? Aslında verdiğimiz birçok karar ya da gösterdiğimiz birçok ani refleksimizin yanlış olduğunu, verdiğimiz kararların doğru olmadığını ve sakin bir kafa ile ve hiçbir etki altında kalmadan yaptığımız uygulamaların daha mantıklı sonuçlar doğurduğunu göreceksiniz. Neden mi… Çünkü biz kararlarımızı beynimize göre değil, kalbimize göre ve kafamızda oluşturduğumuz şablonlara göre veriyoruz.
Karar verme üzerine yapılan araştırmalarda. Şahısların verdiği kararların % 95 ini duygularıyla geri kalan % 5 gibi bir oranın ise mantıkları ile verildiğini göstermektedir.
Kendi kararlarımdan yola çıkarak net bir şekilde diyebiliyorum ki; hayatımda vermiş olduğum birçok kararı geçmiş yaşantımdan kafamda kalan etkilerle, çevreden duyduklarım neticesinde yine duygularımın etkisi ile vermiş bulunuyorum. Bu kararlardan çoğunu bu gün sorguladığımda ise bunların doğru olmadığını görebiliyorum. Eminim ki bu yazıyı okuyan birçok kişi de bu yargıya varacaktır. Çünkü biz kararlarımızı mantıkla vermiyoruz.
Tarihe mal olmuş insanların doğru karar vermek için acele etmediklerini bazen günlerce düşündükten sonra karar verdiklerini ve verdikleri bu karar ile doğru sonuca ulaştıklarını bariz bir şekilde görebiliyoruz. Peygamberimizin de karar vermede acele etmediğini, ashabıyla konuyu değerlendirdiğini ve bazen de istihareye yattıktan sonra karar verdiğini belirtmekte yarar vardır.
Verdiğimiz ve vereceğimiz kararlar aslında hayatımıza yön veren neticeler doğurmaktadır. Bu mantıkla yola çıkarak doğru kararın beynimizde oluşmuş olan şablonlardan geçmediğini iyi idrak etmemiz lazım.
X isimli kabiledense sahtekardır…falan takımın rengine benzer bir kıyafet giymişse düşmandır…Gibi etkilerin altında kalmadan, sadece bilimin ve ilimin ışığında vereceğimiz kararlar bize yararlı olacaktır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.