COĞRAFYAMIZIN BİR İLİM ABİDESİ MOLLA ZÜBEYİR ARNASİ

Neseb olarak Hz. Peygamber A.S. ‘a dayanan Seyyid Şeyh Mahmut; fahri imam olarak bugün Batman iline bağlı olan Gercüş ilçesinin Kelihké (Akburç) köyünde görev yaparken 1931 yılında bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Seyyid Şeyh Mahmut yeni doğan erkek çocuğunun annesiyle isim üzerine kısa bir istişare yapar. İstişare sonrası erkek çocuklarının Zübeyir isminde mutabık kalırlar. Zübeyir 10 yaşına varıncaya kadar babası aynı köyde imamlık vazifesine devam eder. Seyyid Şeyh Mahmut Hoca Gercüş ilçesine fazla uzak olmayan Arnasé (Bağlarbaşı) köyüne dönmeye ve burada imamlık yapmaya karar verir ve Arnasé’de imamlığına devam eder. Seyyid Şeyh Mahmud aslen Arnasé köyündendir. Bu köy Midyat ilçesine bağlı kadim ve tarihi bir köydür. Yöremizde bu coğrafyaya tor denilmektedir. Tor, yani Midyat ve çevresi; Türkiye’nin güneydoğusunda bir kireç taşı platosu olan namı diğer Tur Abidin bölgesinin merkezinde yer almaktadır. Genç Zübeyir medrese eğitimine başlamadan önceki gençliğinin tamamını Arnasé köyünde geçirir. Bu zaman zarfında köyde kendilerine ait olan bağ ve bahçelerinde çalışarak ailesinin ekonomisine katkıda bulunur.

19 yaşına geldiğinde tahsil hayatı için Arnasé köyünden ayrılma vakti gelir. Sırası ile, Şeyh Seyda El Cezeri’nin halifesi olan Batman’da ki Şeyh Fahreddin’nin yanında ilk ilim tedrisatına başlar. Bir müddet sonra Suriye ülkesinin Halid köyüne gider ve orada müderris Şeyh Ahmed Haznevi’nin halifesi Şeyh Abdurrezak’ın yanında tekrar tedrisatına devam eder. Belli bir müddet sonra Türkiye’ye döner ve Müderris Molla Abdullahé Firféli’nin Firfelde’ki medresesine gider Molla Abdullah’ın Yanında uzun bir zaman tahsiline devam eder. Firfele’den ayrılır ve tekrar Şeyh Abdurrezzak’ın medresesine gider orada bir müddet okuduktan sonra Hazro’lu müderris Haydar hocanın yanında tahsiline devam eder. Tekrar Şeyh Abdurrezzak hocanın yanına gider ve sıra kitaplarının hepsini Şeyh Abdurrezzak’ın yanında bitirir ve nihayetinde Müderris Şeyh Abdurrezak’ın elinden ilim icazetini alır.

Molla Zübeyir ilmi icazetini aldığında tarih 1959’u gösteriyordu. İcazetini aldıktan sonra kendi köyü olan tarihi ve kadim Arnasé’ye gelerek köyün camisinde fahri imamlığa başlar. Aynı zamanda camiye bitişik medresede tam 25 yıl fakalara tedrisat dersi verir.

Molla Zübeyir 1984 yılında Arnasé köyden Midyat’a taşınmaya karar verir. Midyat’ta kendi adına inşa edilen camide imamlık vazifesini ifa eder ve aynı zamanda camisine yakın medresede de Arapça tedrisatı gören talebelerine ders verir. Molla Zübeyir bölgede çok medrese talebesi okutmuş ve sayıları yüzleri, binleri aşan fakalara icazet vermiştir. Yetiştirdiği bu alimler bölgenin değişik şehir, belde ve köylerinde imamlık ve müderrislik yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. İlme verdiği değer, okumuş olduğu ilimleri kendi hayatında tatbik ettiği için, zühd, takva ve dini hassasiyetinden dolayı saygınlığı bölgeyi aşmış devletlere kadar ulaşmış. Memleketin ve bölgenin ileri gelen şahsiyetleri ve bölge halkı arasında büyük bir kabul görmüş. Saygın bir İslam alimi olarak bölgede hürmet görmüş. Bundan dolayıdır ki çevrede, insanlar arasında veya aşiretler arasında çıkan anlaşmazlıklar, kavgalar ve buna benzer ölümlü vakalarda derhal Molla Zübeyir’e müracaat edilir. Olayların büyümemesi, ölümlerin artamaması adına. Molla Zübeyir yanına birkaç talebesi veya hocasını alır olay mahalline gider. İkna kabiliyeti, hatip kişiliği ve ilme vakıfıyeti anlaşmazlıkları barışla neticelenmesine vesile oluyordu. Husumetliler barışıyordu. Allah’ın kendilerine bahş ettiği fazl ve kereminden olacak ki hem müderrisliğine devam eder, hem aşiretler arası veya aileler arası kavgaları barışla nihayetlendirir; lakin bazen saatlerce konuştuğu halde, ayakta durduğu halde yorgunluk nedir bilmezdi. Hiçbir durumda fakalarının derslerini de ertesi güne veya diğer günlere ertelemezdi. Eğer bir sulhtan dolayı çok gecikmiş ise dahi gece medresesine gelir fakalarının dersini verir ancak bitirdikten sonra eve giderdi.

Molla Zübeyir fıkıh üzerine bir veya birden fazla kitap yazma arzusunda olduğu halde, fakalarına vermiş olduğu ilim tedrisatı, coğrafyamıza has husumetlerin hiçbir gün dahi eksilmemesi ve devamlı bu durumlarla ilgilenmesi, barıştan barışa gitmesinden dolayı maalesef bu arzusu gerçekleşmedi. Lakin okutmuş olduğu binlerce talebesinin hafızalarında ki fıkıh bilgisi, ve bu bilgilerini nesillere aktarmaları Seyda’nın en büyük eseridir diye düşünüyorum.

Molla Zübeyir Ehli sünnet metodunu, yani sünneti seniyyeyi ömrü boyunca topluluklara, cemaatlere ve fertlere, her Müslümana; her daim ilmi hitabetiyle, hoşgörü içerisinde hiç ara vermeden anlattı, aktardı. İslami cemaatlere, tarikatlara fevkalade saygı ve hürmet gösterirdi. Onlara İslam’a hizmet adına her zaman saygı gösterdi. Şeyh Ahmet Haznevi, Şeyh Seyda El Cezeri ve müntesipleri ile ziyaret ve diyaloglarını her zaman canlı tuttu. Lakin Seyda Molla Zübeyir hiçbir cemaat veya tarikata müntesip olmadı.

Molla Zübeyir Midyat ilçesinde vefat ettiğinde tarih 4 Şubat 2022’yi gösteriyordu. Bölgenin her yerinden sevenleri cenazesine iştirak etmek için Midyat ilçesine akın etti. Mahşeri bir kalabalık ile Kalo adı verilen Midyat’ta ki kabristana defin edildi. Makamı ali, mekanı cennet olsun.

KAYNAK:

M. Halil Çiçek

Sadullah Güneş: Molla Zübeyir’in mahdumu, Midyat Molla Zübeyir camisi imam hatibi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Emin BOZKUŞ Arşivi

ZORLU BİR EĞİTİM

15 Ocak 2025 Çarşamba 13:02

BİR DOSTUN ARDINDAN!

06 Ocak 2025 Pazartesi 08:25

HALK KAHRAMANI ŞEMUNÉ HENÉ HAYDO

26 Aralık 2024 Perşembe 00:00

HER ÖĞRETMEN KUTSAL MI?

05 Aralık 2024 Perşembe 11:53

SAİD RAMAZAN BUTİ VE GÜÇLÜKONAK

25 Kasım 2024 Pazartesi 19:00

YAĞMALANAN BİR KÜTÜPHANE

16 Kasım 2024 Cumartesi 18:16