Gazete ve Haber Sitesi imtiyaz sahibi İdris Mir'in daveti üzerine Cizrem gazetesinin düzenlediği yemek programına katıldım. Köşe yazarları için düzenlenen akşam yemeği programı, Gazetenin Yazı İşleri Müdürü Abidin Yel’in deyimiyle yemek bahane maksat Cizre için dertlenen yazarları bir sofrada buluşturup tanıştırmaktır demesi sofrayı daha çok bereketlendirdi. Ben de siyah bisikleti ile işe giden Hollanda eski Başbakanı Mark Rutte gibi beyaz bisikletimle gazetenin ofisine doğru pedal çevirdim.
*
Benle birlikte 5 köşe yazarı aynı sofrada buluştuk. Erkan abi, galiba sofrada eksik olan diğer 2 köşe yazarının yemeğini de yemeğe çalıştı. Misafirperverliğini yemekteki bonkörlüğüne yansıtan Abidin abi, nimet sofrasını donatmıştı. Kalabalıkların vazgeçilmez yemeği olan lokum gibi pişen tavanın ve içli köftenin tadı, kuşkusuz yemekten sonra konuşulan konular kadar harikaydı.

*
Gazetenin en küçük köşe yazarı olarak sofradaki insanları daha önce de tanıyordum. Aralarında Cizre eski İlçe Millî Eğitim Müdürü Mehmet Emin Bozkuş da vardı. Sofrada daha önce tanışanlar vardı ama beni pek tanıyan kimse yoktu. Tanımadıkları bir insanla konuşmak onlarda nasıl bir his uyandırır bilmem ama ben kendimi hiç yabancı hissetmedim. Yaşım itibariyle bazı sohbetlerine pek eşlik edemesem de konuştukları her bir konu için sayfalarca yazı yazılabilir. Her bir yazar, Cizre’nin tarihini kendine dert edinmişti. Yazmanın ve yazarlığın çok kıymet bulmadığı bir ortamda yazmaya gönül vermiş böylesine dertli insanları bir arada görmek beni ziyadesiyle mutlu etti.

*
Her birinin heybesinde Cizre’nin kadim tarihi vardı. Bu tarihi anlatmak ve gelecek kuşaklara aktarmaktaki çabaları görülmeye değerdi. Biz tüm bu sohbetleri yaparken gecenin gizli kahramanı olan Haber Sitesi Sorumlu İşleri Müdürü ve Meslektaşım Mevlüde Sevim de güler yüzüyle servis yapmayı ihmal etmiyordu. Mevlüde Hanım, mesleğini unutmadan arada Laptoptan da gündemi takip etmesi cabasıydı. Efendiliğiyle babasına çeken Abidin abinin oğlu da bizim için bu akşam az yorulmadı. Her şeyin mükemmel olduğu gecede, laf dönüp dolaşıp çıkar ve menfaat konusuna geldi.
*
Değiştiremeyeceğimiz bu çıkar ve menfaat çarkına inat, her şeye rağmen kalemine sahip çıkan tüm yazar abilerime teşekkür ederim. Yemekte ve programda emeği geçenlere bu yazıyı borç bildim. Yemeğin tarifini sormayacağım ama bu gecenin tarifsiz lezzeti, kentini tanıtma çabasında olanların geleceğe dair umutlarıdır. Emeğine sağlık Cizrem gazetesi, gazetenin bile çok okunmadığı bir dönemde yerel bir gazete olarak bizi böyle değerli bir şekilde misafir ettiğiniz için tekrar tekrar teşekkür ederim.