YEREL KALKINMA

Gerek makro ve gerek mikro düzeyde tüm toplumların kalkınma amaçlı hedefleri farklı biçimlerde olabilmektedir. Bunun nedeni her coğrafik yapının kendine özgü koşullarından kaynaklanır. Bu durum doğanın dayattığı bir zorunluluk aslında. Dünyanın veya doğal ortamın heterojenik yapısı çok basit anlatımla bir dengeyi de ifade eder. Bir şeyin olmadığı yerde komşu yerin o eksiği tamamlamasıyla bütünlüğün meydana geldiği durum gerçeği ortaya çıkmakta.
Yerel kalkınma ile maddi ve manevi refah maksimize edilmeye çalışılır. Bu aşamada en büyük hedef toplumsal alanda kişi başına düşen geliri arttırmak şeklinde özetlenebilir. Kişi başı gelir arttırıcı hedefte istihdam koşullarının yaratılması ile oluşan üretim çıktısı, refahı artıran önemli sonuç. Nitekim mal ve hizmet üretimi nihayetinde geliri artırıcı bir anlama sahip. Refahı artan bölgede toplumsal barış koşulları daha net bir sürece girdiği gibi çevresel etki de yaratarak refahın etkisinin genel bir biçim almasını sağlar.
Yerel kalkınma modelinde toplumsal paydaşların ortak çalışması, ortak hedefleri ortaya koyan planlamalar yapması elbette önemli bir model. Yerel sermaye, yerel yönetimler, yerel danışman kurumları ve bireyleri, mesleki organizasyonlar toplumsal paydaşları oluşturan önemli taraflar. Paydaşların tabii herşeyden önce yerele olan bir hedeflerinin olması çok önemli. Beyin göçü gibi sermaye göçüne kapılan yerel kuvvetlerin başarı elde etmeleri elbetteki oldukça güç. Yereli kalkındırma konusunda ilke ortaya koymaları, bu amacı adeta tüm bilinciyle absorbe etmeleri önemli sonuçlar doğurması için kritik hamleler..İşte ilkelerin ortaya konulduğu hedef odaklanmaları ; aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma modelinin sonucunu da doğurur. Dolayısıyla bu model toplumsal bir amaç haline gelerek sonraki nesilleri de içine alan büyük mücadele halini alır.
Sürdürülebilir yerel kalkınma modelleri özellikle büyük yönetim şemasında merkezi yönetimlerce de teşvik edilen modelleri ifade eder. Zira yereldeki kalkınma amaçlı çabalar kalkınmanın hedefi olan refah düzeyini arttırdığı için merkezin başta bütçe olmak üzere birçok yükünü hafifleten bir anlamı da ifade eder. Dolayısıyla aslında çeşitli bölgesel kalkınma modelleri ile yerelin kendini idare edebilen, ekonomik, kültürel koşullarını daha iyi aşamaya getiren yapı oluşumu amaçlanır. Birçok yerel alanın öbekler şeklindeki kalkınmasının büyük haritadaki görselini hayal etmek bile ne demek istediğimizi sanırım açıklar.
Yerel koşullarda kalkınma stratejisi oluştururken; o alanın kendine özgü doğal koşulları, maddi ve manevi değerleri doğru araştırma yöntemleri ile net bir şekilde ortaya konulması ilk adımı oluşturur. Oluşacak saptamalar ile yörenin kalkınmasını sağlamak amacıyla ekonomik ve sosyal yapı iyileştirmeye çalışılır. Sosyal yapı iyileştirilirken ; bebek ve anne ölümlerinin asgari düzeye indirilmesi, kırsal alanda eğitim koşullarının iyileştirilmesi, insanların kendilerini dünyaya ifade edeceği sosyo-kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi için imkanlar sunulması birer çözüm yöntemleridir. Ekonomik iyileştirmeler ile yatırımlar arttırılmaya çalışılır, bölge halkının ekonomik kalkınma çabalarına katılması sağlanır. Bu sayede işgücünün artırılması gerçekleştirilmiş olur.
Şırnak’ta yerel kalkınma modelleri konusunda çeşitli tarihlerde çalıştay, sempozyum şeklinde çeşitli çalışmalar olmasına rağmen konunun peşinden giden çabalar yetersiz kalmıştır. Sözkonusu etkinliklerde elde edilen sonuçların sonraki aşamalarda doğru değerlendirmelere tabi tutularak sanayi, tarım, madencilik, sınır ticareti alanlarında yapılması gereken yatırımlar hedef haline getirilebilir.
Saydığımız sektör ve alanlar Şırnak ili için oldukça yararlı olabilecek ve yerelde kalkınma ile sermaye birikimini artıracak potansiyellere sahip. Bu imkanların diğer iller için kısıtlı olduğu düşünüldüğünde bu imkanların aynı zamanda Şırnak için avantajlı taraflar olduğu değerlendirilmelidir. Bunun yanı sıra il genelindeki genç nüfus işgücü potansiyeli yönünden de bir sorun olmadığını gözler önüne seriyor. Tüm bu özellikler Şırnak için gelişmeye açık yerel kalkınma koşullarının varlığına işaret eder. Bu yönde toplumsal paydaşların bir araya gelmeleri gelişmenin ve dolayısıyla yerel kalkınmanın önünü alabilecektir.

Bu yazı toplam 47 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut BALTA Arşivi