24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı

Gazetecilik mesleği gittikçe yorucu bir meslek olmaya başladı. Üniversite tercihlerinde en arka sıralarda yer alıyor. Bölümün mezunları hiç olmadığı kadar etkisiz ve güçsüz bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Mesleğin duayenleri bile mesleğe sırtını dönmüşken yeni neslin basına yönelmesi güç geçtikçe güçleşiyor. Her yıl Gazetecilik için kasvetli bir yıl olmaya devam ediyor. Yerel ajanslar sigorta karşılığında düşük ücretlerle bölümün mezunlarını istihdam ediyorlar ya da etmiyor. Bazı medya patronları, gazetecilik mezunlarını asgari ücret karşılığında hem muhabir, hem sunucu hem editör hem de temizlikçi olarak çalıştırırken kendinden örnekler vermeyi ihmal etmiyor.
*
Geçtiği yolları duygusal bir hikâye şeklinde anlatırken mezun olup işsiz olan genç bir iletişimcinin ekonomik sıkıntılarını aklına bile getirmiyor. Oysaki iletişim fakültelerinde yıllarca emek veren bir gazetecilik öğrencisi asgari düzeyde saygıyı hak ettiğini düşünüyorum. Yorgun ve gelecek kaygısı yaşayan bir gazetecilik mezunundan haberde başarı ve fark yaratma yeteneği beklemek iyi bir maaşla çalışmakla birleştirsek nasıl fikir? Fena bir fikir olmasa da ülkemizdeki birçok gazete kapanma ve zorluk içinde çalıştıklarını ifade ederken Kanada da Gazetecilik okullarının programları kapatılıyor.
*
Tüm bu endişelerin gölgesinde Gazetecilik bölümü öğrencileri yakında iş bulmakta daha çok sorun yaşayabilir sorusunu aklımıza getirmiyor değil. Kendimden örnek versem ben Gazetecilik bölümünü seçmek istediğimde ilkokul 4. sınıftaydım. Daha o vakit içimde bir merak salıp toplumda olup biteni, vatandaşların anlayacağı bir dilde aktarmaya karar verdim.
*
Gazetecilik, birçok açıdan farklı mesleklerin karşı karşıya kaldığı krizlerin toplanma havuzu gibiydi. Ben bu havuzda yüzmek için ailemde daha önce Gazetecilik deneyimi olan kimse yoktu. Zaten derste hocalarımızın da anlattığı gibi ancak zengin ailelerden gelen genç Gazeteciler başarabilir. Sektörde bir çıkış yakalamak için fırsat veren de olmayınca istikrarlı bir kariyere sahip olmak imkânsızlaşıyor. Gazetecilik "Doğru bilgi” yani yükü ağır olan bir mesleği okuma fikri güçtü çünkü mevcut sistemde “Doğru Bilgi” kime göre neye göre işte buna karar vermek zor. Yazdığımız her kelime bir renk, her cümle telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuran bir meslektir Gazetecilik. Gerçeği son zamanlarda omzu olan fotoğraf makinesini taktığı meslektir gazetecilik ya da iki cümle yazanın mesleği olmuştur.
*
Medyanın temel işlevlerinden biri, eğitmek ve eğitim aracılığıyla aydınlatmaktır. Shakespeare On ikinci Gece'de uyardı: "Karanlık yoktur, cehalet vardır." Ben de buna ek olarak şunu eklemek istiyorum: Bir toplum doğruyu kaldıracak kadar cesur ve bilgilidir. Şu an doğru öyle bir hal almış ki ne zaman doğruyu söylesen birinin yalanını ortaya çıkartır. Gece uyuşturucu tacirini yazarsın gündüz karşına ne çıkacağı belli olmaz. Demem o ki bu mesleği layıkıyla yapmak zor.
*
Biz Gazetecilerin yaptığı şey hikâyenin tüm yönlerini öğrenmek ve aktarmaktır. Bunu durdurmaya çalışan herkes, bilgi özgürlüğüne ve vatandaşın bilme hakkına bilerek veya bilmeyerek bir tehdit oluşturur. Kaçımız bu tehditlere göğüs gerecek kadar Gazeteciyiz? Bayramlar en çok da bilginin yükünü taşıyanların hakkıdır. Bu yükü layıkıyla taşıyan tüm Gazetecilerin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kutlu olsun.

Bu yazı toplam 84 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer AYDA Arşivi