Lobi ve Mücadelenin Kurumsal Boyutu

Toplumsal kesimlerin hak arama yöntemleri farklı şekillerde olabilmektedir. Gücün tarihsel gelişmelerin ve siyasal düzenlemelerin yarattığı sonuçlar ile belli yönlere kayarak şekillendiği durumda kadere boyun eğmektense bu durumda bir mücadele başlatmak elzem olur. Ortaya konulacak mücadele bireysel olmanın ötesinde kurumsal ve sürdürülebilir olması yanında hukuksal bir tabana dayanması olmazsa olmaz ilkeler.

Savunma alanına dair meşruiyet ile başlanılan organizasyonun tarihsel arka planın somut olarak ortaya konulması, argümanın dayandığı toplumsal katmanın çerçeve ilkelerinin çizilmesi, yaşanılan sorunlar, ortaya konulacak çözümler ve buna dair oluşturulacak argümanlara ait dokümantasyon çalışması sonucun pozitif olmasında etken faktörler.

Lobi faaliyetlerinde salt haklı olma ve meşru bir alanı işgal etme durumunun yeterli olabileceğini söylemek gerçekçi değildir. Bunun yanında haklılığı savunacak mekanizmaların da güçlü temellere dayalı olması gerekmektedir. Bu mekanizmalar ikna kabiliyeti, diplomasi ile karar vericiler üzerinde etki bırakma gibi genel bir çerçeveye konulabilir.

Lobi mücadelesinin özüne uygun mekanizmalar bu saydıklarımızın yanında konjonktürel koşullarına uyan güncel olanları da eklenebilir. Dolayısıyla üzerine kurulan mücadele zemini ile ulaşılmak istenen sonuç birbirinden bağımsız olmamalıdır.

Örgütlenmeler yolu ile yapılan girişimlerin profesyonel olması, siyaset kanallarının neler olduğunun bilinmesi, baskı kurulacak alanların seçimi aynı zamanda mücadelenin yol haritasını da gösterecektir.

Lobi hareketinin baskı oluşturduğu temel kurumların genel olarak yasama ve yürütme organları olduğu bilinmektedir. Böyle olunca baskıyı kuracak örgütün oldukça kurumsal bir yapı sergilemesi sonuç açısından daha etkili olacağı kuşkusuzdur. Bunun yanında milletlerarası örgütlerin de etkide bulunulacak organlar olduğunun bilinmesi gerektiğini unutmamak gerekir.

Geri kalmış toplumlarda baskı gruplarının örgütsüz ve kurumsal bir derinlikten uzak olması genel özellikleri olarak öne çıkar. Bir çok sorun bu çapsızlık nedenine bağlı olur. Mücadele eder gibi gözüken yapılar esasında hedefsiz ve niteliksiz bir yapı sergiler. Bu durumu aşma konusunda yapı değişikliğinin ön plana alınması bir çözüm şekli olabilecektir. Çözüm bulunmadıkça varolan yanlışlar bütünü ile oluşan girdap sistemi toplumu iyice derinlere batırarak boğma aşamasına dahi getirebilmektedir.

Baskı grubu yöneticilerinin nitelikli, öze odaklanan ve karakter sahibi kişiliklerden oluşan yapı sergilemesi olayın etik yönlerini dile getirmektedir. Etik olmayan anlayışa sahip yönetici kadrolarının kısa sürede bertaraf olduğu, esas amaca odaklanmadığı, bilgi, donanım niteliklerinin uzağında kaldığı ve toplumsal düzeyde bir hayal kırıklığı yaratarak esas mücadeleye aynı zamanda ket vurduğu örnekler azımsanmayacak ölçülerde.

Hukuk ve demokratik değerlerin esas çıkış noktası haline getirildiği lobi ve mücadele örgütlenmesinin başarılı örnekleri tüm dünyada görülebilmektedir.

İkna kabiliyeti, savları tarihsel ve toplumsal boyutlar ile ilişkilendirme yeteneği örgütlenmedeki önemli mekanizmalar. Bu yapıya analitik düşünce modeli katılınca aşılmayacak sorun kalmayacağı genel bir beklenen mantık.

Örgütlenme modeli yönü ile ; kurumsal, hukuki olmayan ve toplumsal tabana dayanmayan oluşumların anlam ve inandırıcılığını kısa sürede yitirmesi, bu soruna daha geniş çerçevede bakmayı mecbur hale getirmektedir.

Bu yazı toplam 58 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut BALTA Arşivi