SEMAVİ DİNLERİN ATASI “ HARRANLI “ HZ.İBRAHİM….

Kürtlerin Evliya Çelebisi olarak bilinen ünlü gezgin, tarihçi ve araştırmacı yazar İbrahim Sediyani’nin Kadın Peygamberler adlı üç ciltlik kitabını okurken dinler tarihinin derinliklerine biraz daha inme fırsatı yakaladık. İslam tarihinin bilinmeyen bir çok olayının yaptığı araştırmalarla bizlere sunan bu tarihi kaynakları okurken bir çok ilginç tarihi bilgiye ulaştım.. Bu tarih ilk önce beni Hz.İbrahim ve eşi Hz.Sara ile buluşturdu. Sizlerinde merak ettiği bir çok tarihi gerçekleri yazmaya başlayalım ;

Hz.İbrahim ile eşi Hz.Sara’nın hayatı ve kişilikleri ve bilinen dini anlamlarının ötesinde yaşadıkları toplum ve ait oldukları millettin kim veya kimler oldukları da hep merak konusu olmuştur.Dinler tarihi ve kutsal kitaplar Hz.İbrahim ve eşi Sara’dan bahsederken her nedense meşreplerinden ve hangi ırka ait olduklarından söz etmezler…
Semavi dinlerin atası kabul edilen Hz İbrahim ve ( as ) eşi Sara’nın bir kadın olarak kişiliği ve yaşadıkları, başlı başına incelenmeyi hak eden bir yaşamdır. Sara’nın hayatı,bir Kürt kadınının acılarla dolu trajik yaşamıdır aslında.

Bir Kürt kızı olan ve çok yakın akrabası İbrahim’le evlendirilen Sara, aslında bir Kürt prensesidir. Harran Kürt Kralının kızıdır. Fakat o ve eşi Hz.İbrahim , İnançlarından ve fikirlerinden dolayı kendi toplumu tarafından dışlanır, ülkelerinden kovulurlar. Gerçek yaratıcıya iman eden ancak dinlerin tanrılarına iman etmeyen ve bu yüzden kendi halkı tarafından lanetlenip kovulan Hazreti İbrahim ve Sara’nın bundan sonraki hayatları sürgün, hicret, çile ve acılarla doludur, kendi yaşadıkları zaman diliminde dünyada ne kadar din varsa hepsini reddeden ve hiçbir toplumun dinine iman etmez sadece ve sadece evrenin gerçek yaratıcısına ( Allah’a ) iman ettiklerini söyleyen İbrahim ve Sara’nın bu çıkışları insanlık tarihinin seyrini de değiştirecek ve hayat adeta yeni baştan başlayacaktır.

Günümüzde insanların ve toplumların iman ettiği dinler ( Musevilik, Hristiyanlık, İslam), kaderin ve tarihin bir cilvesi olarak, bizatihi dinlere karşı çıkmaktan doğmuşlardır. Fakat Allah Sara’ya öyle bir güzellik vermiş ki, gittikleri her yerde uğradıkları her memlekette başlarına ne felaket gelirse, hep Sara’nın güzelliğinden dolayı gelecektir. Bu İslam tarihinin gelmiş geçmiş en büyük tarihçisi kabul edilen Kürt tarihçi ve ( Cizreli bir tarihçi ) olan İbn-i Esir Cezerî el Kurdî ( 1160 -1123 ), Sara’nın güzelliğinden Övgü dolu sözlerle bahsetmekte ,” Sara çok güzel bir kadındı “ demektedir.Sara’nın çok güzel bir kadın olduğu kutsal kitap Tevrat’ta da belirtilir. Hatta Tevrat’ta bu durum bizzat kocası İbrahim’in ağzından dile getirilir. İbrahim hanımı Sara’ya “ Sen çok güzel bir kadınsın “ der.

İbrani kavminin ve İsrail ulusunun kurucu ailesi olan Hz İbrahim ve Hz Sara’nın etnik coğrafi kökenleri. kendileri İsrailli olmayan, hatta İbrani bile olmayan İbrahim ve Sara’nın etnik kökenleri neydi ? Başka bir kavme önderlik edip o kavmi uluslaşmaya götüren ve fakat kendileri o aynı kavimden,ulustan olmayan İbrahim ve Sara, hangi millete ulusa mensuptu? Hangi coğrafyadan Kenan (İsrail) topraklarına hicret edip burada semavi dinlerin tohumlarını attılar ve yeni bir ulus yarattılar?

Kürt tarihçi ibn-i Esir, Hz. İbrahim Peygamberin seceresini söyle vermektedir. İbrahim’in babası Tarah,onun babası Nahor - Sarux ,Erxo,Falağ , Gabir , Şalah , Qaynan , Erfahşed , Sam ve onun babası Hz.Nuh ( as ) .ve soy kütüğü bu şekilde ifade edilir .

Hazreti İbrahim’in babasının ismini Tevrat “ Tarah “ olarak verir.Kuranı Kerim ise “Azer”olarak bahseder.Diğer taraftan Kuranı Kerim Sara’dan bahsederken “ İbrahim’in karısı “ denilmektedir.

Semavi dinlerin mensuplarına göre Yahudilerin soyu Hazreti İbrahim’in oğlu İshak’a Arapların soyu da diğer oğlu İsmail’e dayanmaktadır öyleyse İbrahim ne Yahudi’dir ne de Arap. Çünkü Hazreti İbrahim’in yaşadığı zamanda henüz ortada ne Yahudiler vardır ne de Araplar. Zira bu kavimlerin varlığı ve tarih sahnesine çıkışı, daha İbrahim’in oğullarının soyundan neşet edecektir.

Dini metin ve kutsal kitaplarda ( Tevrat,İncil )gibi kaynaklarda ve tarihi kaynaklarda Hz İbrahim ile eşi Hz.Sara’nın hangi topraklara doğdukları, nereden Kenan topraklarına göç ettikleri konusunda hemfikirdiler. İbrahim ve Sara, coğrafik olarak ( Kürdistan ) Mezopotamya topraklarında doğmuş ve oradan Kenan topraklarına ( Lübnan ve İsrail’e ) hicret etmişlerdir. Tevrat’ta belirtildiğine göre, Hazreti İbrahim ve eşi Hazreti Sara günümüzde Şanlıurfa ( Rîha ) İline bağlı bir ilçe durumundaki Harran kentindendirler. Tevrat’ta Hz İbrahim,eşi Hz Sara ve yeğeni Hz.Lut ile birlikte Harran şehrinden Kenan topraklarına göç ettiler. Ancak İbrahim’in babası Tarah ( Azer ) Öldü 205 yaşına kadar Harran da kaldı, Allah İbrahim’e onu kutsayacağına ve onun soyunu bir millet yapacağına söz verdi. İbrahim, Sara ve Lut, Kenan topraklarında antik Şexim kentine yerleştiler ( bu günkü Batı Şeria bölgesinde Nablus kentinin bulunduğu yer ) İbrahim o sıralar 75 yaşındaydı. Tevrat’a bahsedilen Harrani bugünkü Urfa’nın Harran ilçesi olduğunu bilim dünyası da kabul etmektedir. Özellikle bölgede yapılan arkeolojik çalışmalarda bu inancı doğrulamıştır. Ancak arkeolojik çalışma sitesindeki araştırmalar, bölgenin ortaçağ öncesi tarihi ve Patriatkal döneme ait ip tarihi hakkında yeterli keşifler vermemiştir.Harran’dan bahseden eski kaynaklar, Ebla tabletlerinden geliyor. Buna göre takriben MÖ.2300’lerde kentin adın “ Harranum “ şeklindedir.
Pek çok tarihi ve din bilgini, hem bilimsel kanıtlardan hem de Ebla Tabletleri’nden Yola çıkarak, Tevrat’a bahsedilen “ ur “un bu gün ki Türkiye’de bulunan Harra’nın da 45 km Kuzeyinde yer alan Urfa / Şanlıurfa (Riha ) şehri olduğu konusunda hemfikirdirler.Takriben MÖ.2300’lerde İbrahim ve Sara, Urfa’dan Horon’a, oradan da Yudea’ya ( İsrail ) göç ettiler. İbrahim ve Sara’nın bu göçlerinden sonra Yahudi (İbrani) kavmi doğdu.

Batılı ve doğulu pek çok Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman tarihçi ve din bilgini,” semavi dinlerin öncü kişilikleri”olan Hz.İbrahim ( as ) ile Hz.Sara ‘nın Kürt olduklarını net bir biçimde belirtmişlerdir. Pek çok tarihçi ve din bilgini, Hazreti İbrahim ile Hazreti Sara’nın Kürtlerin hangi kolundan olduğunu dahi kaydetmişlerdir. Bu bilim insanlarının söylediklerine göre Hazreti İbrahim ile Hazreti Sara Proto - Kürtler olan Habiru Kürt boyuna mensupturlar.Habiru’lar Tarihteki en büyük Kürt medeniyetlerinden birini kuran Hurriler’in bir koludur.

Hz. İbrahim’in etnik kökenli ve hangi millete mensup olduğunu tespit edebilmenin daha pratik ve zekice bir yolu da “ İbrahim “ isminin yaşamımdan öncesinde hangi uygarlık veya krallık tarafından kullanıp kullanılmadığını araştırmak olmalıdır. Hazreti İbrahim daha dünyada yokken bu ismini taşıyan tarih kişilik, lider veya kral var mı, onun tespitine çalışılmalıdır. Bu yönde bir araştırma yapıldığında görülecektir ki Hazreti İbrahim peygamber henüz dünyada yokken, ondan önce İbrahim ismi taşıyan sadece ve sadece bir tane tarihi şahsiyet bulunuyor: M.Ö.2700 - M.Ö.2116 tarihleri arasında 600 yıla yakın Hüküm sürmüş olan ve istisnasız bütün tarihçilere bilim dünyası tarafından Kürtlerin ataları kabul edilen Gutiler’in 14.Kralı olan ve bir yıl iktidarda kalan İbranum ( İb-ra-nu -um ) .. Görüldüğü üzere Hazreti İbrahim’den önce İbrahim isminin yine sadece Kürtler tarafından kullanıldığı görülecektir. Ancak hususen İslami kaynaklar nedense Hazreti İbrahim’in Kürtlüğünü hatta onun ateşe atan kral olan Nemrut’un da Kürtlüğünü gizleme, saklama gereği duymuştur.Çok gariptir ; Nemrud’a İbrahim’i canlı canlı ateşe atma fikrini veren kişinin bir Kürt olduğunu kayda almışlardır. Bu kaynaklar İbrahim’in ve Nemrud’un etnik-kavmi kimliklerine hiç değinmezler, Bundan özellikle kaçınırlar, ama İbrahim’in ateşe atma fikrini ortaya atan kişinin Heyzen isimli bir Kürt olduğunu belirtirler.Bu iddianın kaynağı Muhammed Bin İshak’a dayanıyor.Oda Şuayb el - Cabaî’nin ağzından naklediyor.Oda ikinci halife Ömer İbn-i Hattab’ın oğlu Abdullah İbn-i Ömer’den rivayet ediyor.

Hazreti İbrahim Şanlıurfa da bir mağarada doğmuştur. Bu mağara bugün halen ziyaret edilmektedir. İbrahim adının Gramatik açılımını yaptığımız daha, karşımıza şöyle ilginç bir tespih çıkıyor: Kürtçe de “bra”sözcüğü “ kardeş “ demek iken , “ him” sözcüğü de “ mağara “ anlamına gelir. Bu durumda İbrahim ( ya da “Brahim “ ),” Mağaranın kardeşi “ demektir. Şanlıurfa ilçesi olan Hz İbrahim’in yaşadığı Harran kentinin adı da aynı zamanda Hazreti İbrahim’in kardeşinin adıdır.Kuran ve İncil de anılmıyor ama Tevrat’ta ismi zikredilmektedir.

Bir diğer konumuza dönecek okursak İslam kaynaklarında İbrahim ile Sara’nın secereleri verilmekte Ve bunların amca çocukları olduğu açık bir biçimde belirtilmektedir önü tarihçiler İbn-i Esir ve Taberi’nin Nak ettikleri üzere, İbrahim Tarah’ın oğludur,Sara’da Batvil’in kızıdır. Kardeş olan Tarah ve Batvil’in babaları da Nahor’dur. Yani İbrahim ile sahranın babaları aynı değil, dedeleri aynıdır. Babaları kardeştir İbrahim ile Sara, amca çocuklarıdırlar. İslam kaynaklarında Saranın annesi hakkında da bilgiler bulabilmekteyiz. Ünlü İslam tarihçesi Kürt tarihçi İbn-i Esir,Sara’nın, Harran Kürt Kralı Batvil’in kızı olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla Saranın annesi, Harran’ın Kraliçesidir. İbni Esir, “ Sara,Harran Hükümdarının kızıdır “ demektedir.

Diğer taraftan Hazreti İbrahim (as)’e Her türlü işkence ve eziyet yapan, onu ateşe attıran hükümdar, Nemrud’dur.Bu gün Adıyaman ( Semsur ) ‘da bir dağın adı Nemrud Dağıdır ( Çiyâye Nemrud ). Nemrûd Allaha karşı isyan da, şirk ve zulümde çok ileri gitmişti. Öyle ki “ ilahlık “ taslıyor, “ ölümsüz “ Olduğunu iddia ediyordu. İslam kaynaklarının bize aktardığına göre Nemrûd, İnsanlık tarihinde “ölümsüzlük “ iddiasında bulunan, kendisinin “ ölümsüz “ olduğunu iddia eden kişidir
“ Nemrûd “ adı zaten Kürtçe bir kelime olup “ ölümsüz “ demektir.Açılımı şu şekildedir ;

mır : ölüm
mırın : ölmek
nemrın : ölmemek
omır : ömür ( Arapçada “ umr “ )
mırî : ölü
mırûd : ölümlü ,fani
nemrûd : ölümsüz
Harran’dan çokça söz etmiş iken ; Şanlıurfa’nın Harran ilçesi de ismini Hz.İbrahim’in kardeşi olan Harran’dan gelmektedir.Kuran ve İncil’de anılmıyor ama Tevrat’ta bu isim zikrediliyor..


Erkan Özkalay - 31.12.2022
Kaynak ; İbrahim Sediyani ( Kadın Peygamberler ) Cilt - 1 S.43 “ 68 )
Ebu Abbas Zeynuddin Ahmed bin Ahmed ez - Zebidi.
Talmud,Megillah 14 a
Midraşlar,Şemod araba 1:1
İbni Esir,El- Kamil fi’t Tarih,cilt 1.s.92
Taberi Tarih-er Rusul we’l -Mulûk cilt 1.s.1 Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları İstanbul 1991
Tevrat Tekvin 12:11-20
Talmud,Baba Batra 58 a
İbni Esir,El- Kamil fi’t Tarih,cilt 1.s.86
Taberi,Tarih’er Rusûl we’l- Mulûk,cilt 1.s.428.Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul 1991/ Taberi, Taberi,Tarih’er Rusûl we’l- Mulûk,cilt s.142.
Dar’ul Kutub’il - İlmiyye,Beyrut 1407
Kuranı Kerim,En’am 74
Kuran-ı Kerim ,Ali İmran 67
Tevrat,Tekvin,11:27 - 11:32
İmran.33:Ankebut 27: Hadid 26
Seton Lloyd-Willam Brice,Harran,Anatolian Studies,Jornual of the British İnstitute at Ankara,sayı 1,s.77 - 111 Ankara 1951
Tevrat Tekvin 12:4 - 5 ve 31:38 -42
Moshe Greenberg ,The Hab/piru,American Oriental Socitey Published,New Haven 1955
Muhammed bin İshaq,Qısas’el -Enbiya,cilt 3.s.150
İbrahim Sediyani - Adını arayan coğrafya s.166

Bu yazı toplam 182 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erkan ÖZKALAY Arşivi