Bu arazinin verdiği ekinin ismi ; gençliktir. Toprak, kendine doğasına has bir genç kusursuz bir insan tipi yaratır..“ Tıpkı Ademin çamurdan yaratıldığı gibi.”

“ ikra ‘ bismi rabbike’l –lezi halak ; oku yaradan rabb’inin adı ile oku.

Kuran’ın ilk inen ayetlerinden bir tanesi de okuma üzerine Hz. Muahmmed ( s.a.v ) ’vahy edildiği üzere insanlığa bir yol bir amaç bir ders niteliğindedir. Allah (c.c) biz insanoğluna okumamızı, düşünmemizi ve sorgulamamızı emreder. Düşünürken de gerçeğe ulaşmamızı sağlar.

Yazının başlığı dikkatinizi çekmiş olabilir lakin, Kıble’den kasıt günümüz gençlerinin yörüngesinden sapması, okumaması, gelişim için mücadele vermemesi, aile ve toplumun etik değerlerinden uzaklaşması olarak görülebilir. Arzu ve isteklerinin esiri olan aklı ile değil hissiyatı ile hareket eden bir gençliğin yetiştiğini görüyoruz.

İnsanın ilk üniversitesi ilk öğrenim alanı aile ortamı ve yaşam alanlarıdır. Aile kavramının, özel de millet olarak biz Kürtlerde genelde de İslami hassasiyet ve muhafazakar bir yapıya sahip toplumlarda yeri önemli ve tartışılmazdır. Bu temelde yetişmeyen beyinler eksiktir. Gençlik ilk ailesini anne babasını okur. Bu temel üzerine inşa edilen gençlerin hayatla mücadelesi daha kolay olur.

Her ebeveyn kendi için özel olan çocuklarının atalarının dini ,ahlakı, dili, kültürü üzerine yetiştirmesi için mücadele eder ve kusursuz bir insan olarak yetişmesi ister. Günü geldiğinde aile kendine has diline aile geleneğine ve atasından aldığı kültüre has yetiştirdiği gençliğin topluma faydalı bir fert olarak görmek ister.
Bunun için kendinden, hayatından, işinden, cebinden, bedeninden, hayallerinden, umutlarından vazgeçer.

Tabi bunları yaparken de bir karşılık bulmak ektiği tohumun meyve verip yeşermesi için yıllarca bu arazini sular, eker, biçer ve bu ağaçtan bir meyve almak için bedel öder..
Bu arazinin verdiği ekinin ismi ; gençliktir. Toprak, kendine doğasına has bir genç kusursuz bir insan tipi yaratır..

“ Tıpkı Ademin çamurdan yaratıldığı gibi.”

Sonuç itibariyle gençliğin geldiği nokta ; asli ve fıtri yaratılışından uzaklaşan gençlikle karşı karşıyayız.” hasired dünya vel ahiret “ Gençliğin sadece dünyası değil ahireti de ağlıyor.
Dünveyi saplantı ve sapkınlık içinde boğuşan bir neslin topluma faydası düşünülemez. Gençler bir boşluk içinde. Boşluktan kaynaklı topluma ve aileye verdikleri zararı burada sayarsak elbette bitiremeyiz. Özellikle fıtratından uzak ve görsel yayın ve kirlenmiş medyadan aldıkları ahlak ve özenti ile kontrolden çıkmış gençlerle daha çok karşılaşacağız..

Gençlerin bu anlamda önünün alınması aile içinde onlarla daha çok zaman geçirilmesi, takip edilmesi, varsa sorunlarının muattaplarınca dinlenmesi hem ailesine hem kendisine hem de toplum olarak bizlere daha faydalı olacaktır.

Siz siz olun gençliğinize sahip çıkın ve kendinizi kaybetmeyin…
Saygılarımla…