Abdulaziz BİLGE

Abdulaziz BİLGE

OSMANLI ARŞİVİNDE CİZRE DEPREMİ VE GÜNÜMÜZ CİZRE FAYI

Cizre’de “Cizre’de deprem olmaz” şeklinde halkın zihninde yer edinmiş yanlış bir anlayış olduğunu görmekteyiz. Farklı yerlerde oluşan depremlerin pek çok coğrafyayı etkilediği gibi Cizre’yi de sallandırıp etkilediğini görmekteyiz elbette. Fakat Cizre ve Cizre’ye çok yakın çevresinin merkeze aldığı belki yıkıcı etkileri olabilecek bir deprem ihtimalini tamamen göz ardı ediyoruz. Bu durumdan dolayı tarihte Cizre’de olmuş olan bazı depremleri bilmek, hatırlamak için arşiv verilerine bakmak gerek. Öncelikle Osmanlı arşivinde Cizre’de 26/29 Aralık 1894 tarihli bir belgeye ulaştık. Ve günümüzde Şırnak’ta pasif olduğu düşünülen iki fay hattının aktifleşmesiyle birlikte MTA tarafından 2004-2011 yılları arasında yenilenen deprem haritasına eklenmiş ve harita 2013 yılında da güncellenerek Türkiye Diri (aktif) Fay Haritasında Cizre fayı da yer almıştır. Hatta Cizre fayı cihazlarla ölçülebilir büyüklüğü (M)=7,0 ve daha büyük depremlere kaynaklık edebilecek potansiyele sahip önemli bir fay hattıdır.

Cizre’miz için de tarih boyunca kayıtlar sel baskınları başta olmak üzere doğal afetlerin bir neticesi de olan salgın hastalıklar etkili olmuştur. Fay hattı Cizre’nin yanından geçtiği halde “Cizrede deprem olmaz” düşüncesi yanlıştır. Cizre tarihte deprem görmüş bir şehirdir. Bilimsel veriler ve belgeler ışığında gerçeklikleri görüp kabul edip ona göre davranmamız gerekmektedir.

Yaptığımız araştırmalar neticesinde Osmanlı arşivinde 1894 yılının kış mevsiminde Cizre’de meydana gelen deprem hakkındaki belgeye göz atalım. Belgeden anlaşılmak üzere Cizre’de 25 Aralık 1894 tarihinde Cizre’de meydana gelen deprem hakkında Mardin Valiliği tarafından Diyarbakır’a telgraf gönderilmiştir. Hatta bu depremden önce de ara ara sarsıntıların olduğu ve bunların da daha önce bahsedildiği belirtmektedir.

Belgenin tarihi 14 Kanun-I Evvel 1310 R (26 Aralık 1894)

Telgrafın gönderildiği yer: Diyarbakır

Gönderilen Yer: Deraliye (İstanbul)

Telgraf, Dahiliye Nezareti yani İçişleri Bakanlığına gönderilmiştir.

“Cizre’de bir vakitten beri harekat-ı ardiye (yer sarsılması) vukuu, evvelce arz olunmuştu (daha önce bildirilmişti). Mardin Mutasarraflığı vekaletinden bugün alınan telgrafta, dün gece de, saat sekizde şiddetlice bir hareket vuku bulup (şiddetli bir deprem olduğu) lehul-hamd (Allah’a şükür) nüfus ve ebniyece (binalarda) telefat (hasar) ve hasaret (zarar) mucip olmamış (oluşmamış)…”

Yazının ilk kısmında Cizre’de daha önce meydana gelen depremlerin Mardin’e iletildiği, 25 Aralıkta ise gece saat sekizde daha şiddetli bir deprem yaşandığını Allah’a şükür ki can ve mal kaybının olmadığını Mardin Valiliği tarafından atılan telgrafta söz edilmektedir.

“…ise de, hareketin (depremin) devamı cihetiyle esasen metanetsiz (binaların sağlam olmaması) olan kasaba hanelerinin (evlerinin) çapça duvarları şak (yarılma) olarak, ahali ikamete emniyet edemediğinden (evlerinin içerisine girmeye güvenemediklerinden)…”

… herhangi can ve mal kaybının olmadığı ifade edilse de Cizre’deki evlerin duvarlarında yarılmalar oluştuğunu, binaların sağlam olmaması ve sarsıntıların da devam etmesinden dolayı yıkılma tehlikesi nedeniyle halkın evlerine girmekten korktuğu…

“…mevcut çadırları bulunanlar çadırlara çıkmış, ve çadırları bulunamayanlar da, hükümete müracaat etmiş bulundukları, ve Cizre ve Mardin Redif (asker) depolarında çadırlar bulunmadığı gibi, Göçer aşairinin (aşiretleri) hasebe'l-mevsim (mevsim şartlarından dolayı) çöl cihetinde bulunduğundan, onlardan bu cihetle istiane kabil olunamadığı (onlardan yardım alınamadığından) çünkü çadırları vardır…”

…depremin kış mevsiminde (Aralık ayında) gerçekleştiği için havanın soğuk olduğunu belirterek çadırları olanların çadırlarında barındığını fakat çadırları bulunmayanların ise hükümete başvurduklarını ifade eder. Cizre ve Mardin’de askeriyenin depolarında çadır olmadığını, göçer aşiretlerinin de kış mevsimi şartlarından dolayı da kırlarda kendi çadırlarını kullandıkları için onlardan da çadır yardımı alınamadığı…

“…beyanıyla (açıklamasıyla) merkez vilayetten (Diyarbakır) 300 kadar çadırın neharen (gündüz) ]halbuki Serian yani acilen olması gerekirdi[ sevkine lüzum gösterildiğinden dördüncü ordu muşiriyetine (komutanlığına) müracaat olunduğu, arz olunur. Ferman.

14 Kanun-i evvel 1310 R

Diyarbakır Vali Vekili: Enis”

….yapılan açıklama ile merkez vilayet olan Diyarbakır’dan üç yüz çadırın acilen gönderilmesi gerekli olduğu dördüncü ordu komutanlığına müracaat yapıldığı arz olunur ferman, 26 Aralık 1894 ile tarihlendirilerek Diyarbakır Vali vekili Enis namıyla belgedeki yazı sona eriyor.

Belgenin kaynağı: Osmanlı Arşivi: DH.MKT.325/33

Tarihi: Gurret Receb 1312 H (29 Aralık 1894)

Dahiliye Nezareti (İçişleri Bakanlığı)

Huzur-u Ali Hazreti Sedaretpenahiye (Sadrazam Hazretlerine)

Diyarbakır vilayetinin İç İşleri Bakanlığına göndermiş olduğu telgrafı (dilekçeyi), İç İşleri Bakanlığı da olduğu gibi padişahın vekili olan Sadrazama yani Başbakana gönderip durumun çaresi Diyarbakır’a iletildiği dile getirilmiştir.

“…Diyarbakır vilayetinden mebus (gönderilen) 14 Kanun-i evvel 1310 R (26 Aralık 1894) tarihli telgrafnamenin bir sureti (nüshası) leffen (ilişiğinde) takdim edilmiş, ve çadır tedarikine kadar kilim gibi şeyleri tahte barakalar ile ahalinin barındırılması lüzumu, cevaben vilayete (Diyarbakıra bildirilmiş) olmakla ve haseb elmevsim (kış mevsiminden dolayı) iltizam sürat olunması (acil bir şekilde gerekenin yapılması)”

26 Aralık 1894 tarihli telgrafnamenin bir kopyası takdim edilmiş ve Cizre’ye çadır tedarik edilene kadar kilim gibi şeylerle tahta barakalar ile halkın barındırılması gerekliliği cevabı Diyarbakır’a bildirilmiş olduğu ve kış mevsimi olduğu için de acil bir şekilde gereğinin yapılması Osmanlı belgesinde ifade edilmiştir.

Bölgemizde meydana gelen tarihi depremleri gösteren bir harita bilim adamları tarafından hazırlanmıştır. Bu haritaya baktığımızda Osmanlı arşivinden ulaşmış olduğumuz tarihi belgenin ifade ettiği Cizre’nin de şiddetle sarsıldığı1894 tarihine ait herhangi bir deprem gösterilmemiştir. Bu vesile ile bilim adamlarına bu önemli ayrıntıyı onların göz önüne getirerek 1894 yılına ait oluşmuş depremler ve onların merkez üssü ve büyüklüğü ve hangi faya ait olduğunu tespiti için yeni bir çalışmaya kapı aralayacağını düşünüyorum. Belgede bizlerin burada çıkarması gereken ana sonuç şu ki rahatsız eder derecesinde ve tabi o zamanın yapılaşmasına göre duvarlarına zarar verecek kadar ve ara ara da sarsıntılarının devam ettiği bir depremin yaşandığı yargısına varıyoruz. Bu belgeden anlaşılacağı üzere o dönemin yapılaşmasına az da olsa zarar veren fakat bu zamanın betonarme yapısına zarar verecek bir deprem olmadığı sonucuna ulaşabiliriz. Ama asıl burada çıkarmamız gereken mesaj şudur ki Cizre deprem potansiyeli olan bir yerdir. Allah korusun günümüz betonarme modern yapılaşması olsa bile Cizre fayının bulunması, yakın çevreden geçen fay hattının yakın zamanda risk taşımaya başlayan büyüklükte deprem görmesi ki bu 5.5 büyüklük ile Silopi Pınarönü ve 5.3 ile Uludere Ortabağ depremi bu bize bölgenin deprem konusunda hassas olunması gerektiğini gösteriyor. Yani Cizre’nin içinde bulunduğu bölgesinin hasar oluşturabilen bir deprem potansiyeline sahip olduğunu açıkça söyleyebiliriz.

Yine bu kez “Son Posta ve Yeni İstanbul Gazetesi” 27 Kasım 1950 tarihli gazetelerde “Cizre’de Deprem” başlığıyla “24 Kasım saat 21.45’te ve dün akşam 19.15’te birer deprem olmuştur. Dün akşam ki sarsıntı şiddetlice olmuş ve halk evlerinden dışarı fırlamıştır. Hasar yoktur. “ Şeklinde bir habere ulaştık. Bu depremlerin de ve onların merkez üssü, büyüklüğü ve hangi faya ait olduğunun tespiti yapılması gerekmektedir. Haberlere konu olan bu depremin bilimsel kayıtlarına denk gelemedik.

Hemen yanı başımızda Silopi’de (Pınar Önü) 14 Haziran 2012 tarihinde saat 08.52’de 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş olduğunu unutmayalım. Deprem özellikle Silopi, Şırnak, Cizre, Mardin ve yakın çevresinde kuvvetli bir şekilde hissedilmiştir. Akademik kaynaklara baktığımızda şu bilgi çok dikkat çekicidir. “Bölgede yeterli incelemeler yapılamadığından bu fayların tümü eski dönemde oluşmuş ve şu anda aktif olmayan faylar olarak belirtilmekte idi. Bu nedenle özellikle Cizre Silopi arasındaki bölgede aktif fayların olmadığı var sayılarak eski diri fay haritalarında aktif fay yer almamıştı. Ancak 2012 yılında meydana gelen Şırnak Silopi Pınarönü ve Şırnak Uludere depremlerinden sonra yaklaşık doğu-batı doğrultulu ters ve bindirme karakterli fayın diri bir fay (aktif) olduğu ve birbirine paralel iki fay şeklinde geliştiği görülmüştür. Bu fay, 2013 yılında güncellenen Türkiye Diri Fay Haritasında Cizre fayı olarak yer almıştır. 5 Ağustos 2012 tarihinde Uludere ilçesi Ortabağ köyünde 5.3 büyüklüğünde meydana gelen depremler bu bölgede aktif diri fayların var olduğunu ortaya çıkarmıştır.”

Ci

Cizre fayı ile ilgili bilimsel bilgilere baktığımızda: “Bölgenin sismik (yer hareketleri) aktivitesine Arap ve Afrika levhalarının (karalarının) kuzeye doğru olan bağıl hareketleri neden olur. Bu hareketler bölgede bindirme (tavan bloğu yukarıya doğru hareket eden eğimli fay) etkisi yaratmıştır. Bölgedeki iki önemli sismotektonik yapı (faylar arasındaki ilişki), Güneydoğu Anadolu Bindirmesi ile Doğu Anadolu Fayı’dır. Bindirme faylarının bulunduğu bölgeler petrol gibi yeraltı kaynakları yönünden zengin olduğuna işaret edebilmektedir. Bu sebeple bindirme faylarının bulunduğu bölgeler de araştırmalar yapılmakta ve bu yeraltı zenginlikleri ortaya çıkartılmaktadır.

Güneydoğu Anadolu Bindirme yayının hemen altında kalan bölge son yüzyıl içerisinde deprem aktivitesi(hareketliliği) açısından oldukça sakin bir dönem geçirmiştir. Bindirme cephesi güneyinde ülkemiz sınırları içerisinde yer alan en önemli fay Cizre fayıdır.

Cizre fayı K70B genel doğrultulu “diri bir ters faydır.” Türkiye sınırları içinde 80 km uzunlukta olan fayın doğusu Irak sınırları içindedir. Cizre fayı büyüklüğü M=7,0 ve daha büyük depremlere kaynaklık etmektedir.

(Burdaki “M” yani magnitude büyüklük demek 7 büyüklüğünde deprem olması cihazların ölçüm yaptığı değeri gösteri ama örnek verirsek bir haberde 8 şiddetinde deprem derse buradaki şiddet anlamı bilimsel bir tabir olarak depremin etrafa yani yapılara verdiği etkilere, zaralarına bakarak verilen bir ölçüttür. Hissedilen ve görülen değere buna şiddet diyoruz.)

Bu çalışmamızla tarihi kaynaklar ve bilimsel veriler sunarak aslında şehrimizde bir deprem bilinci oluşturmak ve şehrimizde ve çevremizde geçen fay hatları aslında depremsellik açısından büyük önem taşıdığını, Cizre’de deprem olmaz anlayışını değiştirerek daha tedbirli daha bilinçli bir tavır takınmamız gerektiğini gözler önüne sermeye çalıştık.

Bu yazımızı destekleyecek güncel bir bilgiyi de sunalım. Cizrem Gazetesi haberine göre AFAD, Şırnak’ta deprem izleme kapasitesini artırıyor. Mevcut deprem izleme istasyonlarına ek olarak 2024 yılı içinde 3 yeni hız ve ivme ölçer istasyonu kurarak bölgedeki sismik aktiviteleri daha yakından takip etmeyi hedefliyor. Bu yeni istasyonlarla birlikte Şırnak’ta toplamda 6 deprem ölçüm istasyonu hizmet verecek.

Yeni İstasyonların Yerleri

Hâlihazırda Şırnak Merkez, Toptepe ve Cizre’de bulunan 3 istasyona ek olarak, İdil, Silopi ve Beytüşşebap ilçelerinde kurulacak yeni istasyonlarla birlikte toplam istasyon sayısı 6’ya çıkarılacak. Bu yeni istasyonlar, bölgedeki sismik hareketlilik hakkında daha fazla veri sağlayacak ve olası depremler için hızlı ve etkili önlemlerin alınmasına yardımcı olacak. Bu sayede, Türkiye sınırları içinde meydana gelen 1 büyüklüğünün altındaki depremler bile kaydedilebiliyor.

Bilimsel Veriler

Osmanlı Arşivi : Yer Bilgisi : 325 – 33 Belge Tarihi : H-01-07-1312

Cizre, Sirnak, Turkey, Earthquakes: Latest Quakes | VolcanoDiscovery

https://www.mta.gov.tr

https://sirnak.afad.gov.tr

Makale : Şırnak ve Yakın Yöresinin Depremselliği

Makale: The neotectonics of southeast Turkey, northern Syria, and Iraq: the internal structure of the Southeast Anatolian Wedge and its relationship with recent earthquakes

Bu yazı toplam 716 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Abdulaziz BİLGE Arşivi