Abdulaziz BİLGE
SEYDA MOLLA ABDULKERİM ÖZERVARLI’NIN VEFAT YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE
Takvim yaprakları 29 Nisan 2015 Çarşambayı gösteriyordu. Böyle bir günde alemin ölümüne şahitlik ediyorduk. Cizre’mizin çok kıymetli alimlerinde Seyda’mız Molla Abdulkerim Özervarlı rahmeti rahmana kavuşmuş, alimin ölümüyle bir alemin gittiğine tanıklık ediyorduk. 83 yıllık ömrüne ilim irfan sığdırarak hoca hoca, şehir şehir, ülke ülke ilim tahsil etmek için gezdi. Bende yeri bambaşka olan Seyda, ayrılığından sonra o boşalan yerin eksikliğini hissettim devamlı. Zira dolu dolu ilmi, hayat tecrübesi ile serapa ilim olan seyda, benim gibi dimağı ilme aç olan bir gencin bulduğu ab-ı hayat pınarını, kana kana içmek ve bir daha bırakmamak hissiyatı ile dizlerimi önünde kırıyor, kendisini pür dikkatle dinliyor ve merakla sorular soruyordum. Bilhassa rahmetli dedem Cizre eski müftüsü Molla Mahmut Bilge’nin en yakın talebelerinden ve en samimi dostlarından biri olması kendisinin benim için ne kadar istifade edebileceğim bir elmas olduğunun farkındaydım. Kendisinden dinlediğim ilginç ve ders niteliğindeki hatıratlar hayata ışık tutuyor. Özellikle üniversiteye başladığım yıllarda daha fazla ilmi atmosfere girmekle birlikte seydayı daha iyi anlamaya başlamam ve ilminden istifade etme iştiyakım haddinden fazla olmaya başlamıştı.
Üniversiteden ara tatillerinde Cizre’ye geldim mi mutlaka ziyaretine, ilim sohbetine giderdim. Bir seferinde Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Farsca yazilmis ihlas risalesini kendisine hediye ettim, çok sevindi. O zamanlarda Üniversitede Farsça ve Arapça dersler alıyordum. Malumunuz Seyda Farscayi da çok iyi biliyor, meşhur Sadi Şirazi’nin Farsça Gülistan adlı eserini Kürtçeye çevirmiş.
Seyda benim Farsça ders aldığımı duyunca, o yaşlı ve hasta hali ile “gel sana Farsca öğreteyim.” dedi. Hasta ve yaşlı haline rağmen içindeki ilim aşkı daima yeni ve gencecik idi. Ben de çok mutlu oldum. Fakat ben seydayı yormak, zahmet vermek de istemiyordum. Edebiyat bölümünü okuduğumu söyleyince, seydanın o güçlü edebi yönünü de görme imkanım oldu.
Seyda bize Ahmedî Xanî’nin mülemma sanatlı yani bir dizesi Türkçe bir dizesi Arapça, bir dizesi Kürtce ve bir dizesi Farsca olan şiiri okudu, açıkladı. Ve başladı ezberden okumaya.
“Fate ‘umrî fî hewa ke ya hebîbî kulle hal
Ah û nalem hem demem şod der fîraqet mah û sal
Ger benim kanim dilersin çokden olmiştir helal
Dîn û ebter bûm ji işqê, min nema ‘eql û kemal”
Şeyh Molla Ahmed El Cezeri’den (Melayê Cizîrî) şiirler okurdu. Ve ben en çok da hocası Molla Mahmut Bilge hakkında olan hatıratlarını anlatmasını isterdim o da bize anlatırdı.
Uzatmamak adına son başka bir hatıram, liseden çıktığımda kırtasiyeye uğrardım. Kitap, gazete vs. bakmak için. Bir gün seyda Molla Abdulkerim Özervarlı kırtasiyede eline Seyit Ali Fındiki’nin kitabini almış ve Üstad Bediüzzaman üzerine yazmis oldugu o muhtesem mersiyeyi okuyor. Hem de öyle bir içtenlikle...
Ey meskene derda ma tu zani ku çi bi,
Ev seidê can defa ji dînê mera ji kîsême bî
……
Ey Ali gerçi Seid çu, lê risale-i nur neçun, sad emanet li te van tu mehrum nebi. Dizelerini ağlamaklı içten bir söyleyişle okuyordu. Ben de ilk defa bu mersiyeyi bu vesile ile öğrenmiş oluyordum.
Kadim ilim şehri Cizremizin ilim direklerinden biri olan Seyda Molla Abdulkerim Özervarlı 29 Nisan 2015’te rahmeti rahmana kavuştu. Onu anmak ve hatırlamak ve bir fatihaya vesile olmak adına bu mahzun günün bize ne çok şey hatırlattığını az da olsa dilegetirmek istedim. Seydamız için daha yazılacak çok şeyler var fakat şimdilik kalanları başka bir yazıya tevdi ediyorum. Zira böyle kıymetli alimi daha yakından tanımak gerekir.
Bu vesile ile seydamız Molla Abdulkerim Özervarlı’nın vefatının dokuzuncu sene-i devriyesinde kendisini rahmetle anıyoruz. Rabbim Seydamızın mekanını cennet eylesin. Amin.
Kısaca Hayatı
Molla Abdulkerim Özervarlı
Abdülkerim Özervarlı 1932 yılında Cizre merkez-Alibey mahallesinde dünyaya geldi. Haci Said’in oğludur. O da Abdi’nin, Abdi de Abdulkadirin oğludur. Dedesi Şeyh Ali Musul’dan Cizre bölgesine göç etti.
Kur’an-ı Kerim, Mevlit, Nû-bihar ve Şeyh-i Hani’nin “Mem û Zîn” adlı divanını Haci Selim Göral ve oğlu Abdurrahman’ın yanında okuyan Özervarlı; daha sonraki eğitimini, Karslı Molla İbrahim, Şeyhi Zahit’in kardeşi Şeyh Ömer, Molla İbrahim Sevik ve Cizre eski müftüsü Mahmut Bilge’den aldığı dersle sürdürdü. 1951 yılında Kuzey Irak’a geçerek Zaho ilçesinde ve ona bağlı Baviya’da Zaho’lu Molla Ahmet, Silopi’li Seyit Hasan ve Besirili Molla Ahmet’in yanında okudu. 1953 yılında askerlik için yurda döndü.
Askerlikte süresince de tahsilden uzak kalmadı ve Bingöllü Molla Hüseyin’den Farsça dersleri aldı. Askerlikten sonra da eğitimini sürdüren Abdulhakim Özervarlı; Şeyh Seyda, Fındıklı Seyit Ali ve Derşevli Molla Yusuf’un yanında ilmini tamamladı. 1964 yılında son olarak Derşevli Molla Yusuf’tan aldığı dersin ardından icazetini aldı.
1955 Yılında Verimli (Silopi) köyünde bir yıl fahri imamlık yaptı. Ayrıca aynı yılda talebe okutmaya da başladı.
1956 yılında Cizre merkezinde bulunan Mushaf-ı Reş camiinde resmi imamlığa başladı. Bir yıl sonra Kale mahallesinde bulunan Hacı Hafız camiine tayini çıktı ve emekli oluncaya kadar burada hizmet etti. İmamlık yaptığı camilerde imamlığın yanı sıra talebelere de ders verdi ve birçok talebe yetiştirdi. 1983 yılında emekli oldu.
2015 yılında vefat eden Seyda Özervarlı evli ve 6 çocuk babasıdır.
Allah gani gani rahmet eylesin
Eserleri:
Sadi Şirazi’nin Gülistan adlı eserini Farsça’dan Kürtçe’ye çevirmiştir.
Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinde bir sözlük, (Henüz basılmadı) Türkçe, Arapça ve Farsça’yı biliyordu.
(Kısa hayat biyografisi: Oğlu Mehmet Faruk Özervarlı ve yazar Abdulkadir Bingöl)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.