Abdulaziz BİLGE
Üçüncü Uluslararası Melayê Cizîrî Sempozyumuna Doğru
Bir gelenek haline dönüşen Uluslararası Melayê Cizîrî Sempozyumlarının üçüncüsü düzenleniyor. Melayê Cizîrî Sempozyumun bu yılki ana teması Melayê Cizirî’nin Bilgi Anlayışı olarak belirlendi.Yapılacak araştırma ile Melayê Cizîrî’nin farklı konular hakkındaki görüşleri tespit edilecek ve böylece onun nasıl bir bilgi anlayışına ve ilmi tasavvura sahip olduğu ortaya konulmuş olunacaktır. Sempozyumun bir diğer parçası da Melayê Cizîrî Divan’ından Kaside Okuma Yarışması. Liseler arası yapılmakta olan müsabakanın temel amacı Melayê Cizîrî’yi genç nesil arasında tanıtmak onun kasidelerini en güzel şekilde okutmak, tasavvuf şiirlerini gençler arasında yaygınlaştırmak, gençlerin toplum karşısında kendilerini ifade edebilme becerisi ve özgüveni geliştirmek, gençleri edebiyatı sevmeleri için teşvik etmektir. Sempozyuma renk katan ve gençler arasında önemli bir bilinç ve değerlerine aidiyet duygusu oluşturan bu yarışmanın dereceye girenlerine de ödüller verilecek.
Şırnak Valiliği, Cizre Kaymakamlığı ve Şırnak Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen sempozyum 15-16 Kasım 2024 tarihinde Cizre Kaymakamlığı konferans salonunda gerçekleşecek. Hem ülke içinde hem de ülke dışında araştırmacıların tebliğ gönderme aşaması tamamlandı.
Sempozyumun bu yılki konusu olan “Melayê Cizirî’nin Bilgi Anlayışı” ile ilgili düzenleme kurulu, araştırmacılara ve katılımcılara referans olacak bazı bilgiler paylaştı. Bu bilgileri paylaşmadan önce sempozyumun hayırlı olmasını, Melayê Cizirî anlama yolculuğunda aydınlatıcı bir kandil olmasını temenni ederim.
Referans olması adına konu hakkında bazı bilgiler:
“İslam Dininin manevî boyutunu temsil eden tasavvufî düşünce yüzyıllar boyunca kendini daha çok şiir tarzında ifade etmiştir. Melayê Cizîrî, tasavvufî düşüncenin Kürd dilindeki temsilcilerinden birisidir. Pekâlâ İslam Coğrafyasının dört bir yanında tasavvufî düşüncenin temsilcisini bulmak mümkündür. Söz konusu alimler uzak coğrafyalarda yaşamalarına rağmen dile getirilen düşünce hep aynı zâta mâtûf olmuştur. Melayê Cizîrî, Müslümanlar olarak bu ortak hedef ve amaçlar hakkında şunları söyler
Me ji bil husn û cemalê çi xered/ Bê cemalê ji peyalê çi xered
Ger ne teşbîhê du birhên te bitin/ Me di ‘îdan bi hilalê çi xered
Bizim hüsün ve cemâlden kastımız yüzünün güzelliği, cemâlin olmadan bizim şaraptan kastımız ne olabilir ki?
Senin iki kaşından teşbîh değilse bizim bayramlarda hilâli aramaktan kastımız ne olabilir ki?
Mela’nın bu beytinden de anlaşılacağı üzere, Müslümanların ibadet ederken kasd ettikleri, aradıkları Cenâb-ı Hak Teâlâ’dır. Mela şayet Ramazan Orucu için hilâli aramaya koyduysak maksadımız senin cemâlini görmektir, der. Bizim bundan başka bir maksadımız yoktur. Biz hep seni düşünür, seni zikreder, seni ararız, der.”
Melâyê Cizîrî’ye göre en değerli ilim marifet-manevi tecrübe ile elde edilen ilimdir. Araştırma ve akli çıkarım sonucu elde edilen ilimler hep nakıstır:
Heyret û ‘icz e serencami di babê nezerê/ Key bi Xaliq nezera qasirê mexlûqê resed
(Şaşkınlık ve çaresizliktir düşüncenin son sınırı, Nasıl anlasın kısır fehmiyle mahluk Halik’ini).
Guftûgo çend e Mela me‘rîfetê peyda ke/ Gewhera me‘rîfetê nagehitê kes bi xired
Dil döküp durma Mela marifet vadisinde kal u kil ile. Çünkü marifet cevherine ulaşmamıştır kimse akıl ile.”
Melayê Cizîrî 'nin Bilgi Anlayışını Yansıtan Bazı Beyitler:
Derê meyxaneya 'işqê seher 'arif ziyaret kir/Bi abê çeşm û xûnê dil wudû best û teharet kir
Ârif seher vakti aşk meyhanesinin kapısını ziyaret etti, Gözyaşları ile abdest aldı ve gönlünden akan kan ile temizlendi.
Eşkal û xetên daireyê nuqteyê ‘ilm in/Ev neqş û misâlên di xeyalatê ‘edem da
Yokluk hayallerindeki bu nakış ve tasvirler, İlahi ilim noktasının dairesinden neşet eden şekil ve çizgilerdir
Mela her wî bibîn her wî ku tu her wî dinasî tu/ Huwe’l-mewcûd huwe’l-meşhûdu bel la xayre fi’d-dareyn
Ey Mela! Her dem onu gör, her dem onu an, her dem onu tanı, Odur Mevcud, odur Meşhud, dareynde yok ondan gayrısı
Ji sirra la mekan wacib tenezzul kir di imkanê/ Fe eyne’l-‘ilmu eyne’l-‘eyn eyne’l-eynu iz la eyn
Lamekân sırrından imkân âlemine tecelli etti Vacibü’l-Vücud/ Nerde ilim, nerde zat, nerde mekân, “nerde” diye bir şey yok
"Melayê Cizîrî’in Bilgi Anlayışı" Teması İle Düzenlenecek Olan Sempozyumun Muhtemel Konu Başlıları Şu Şekilde Olacaktır:
ALT BAŞLIKLAR:
Melayê Cizîrî’nin Bilgi Kaynakları
Melayê Cizîrî’de Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Delilleri
Melayê Cizîrî’nin Sıfat ve Esma Teorisi
Melayê Cizîrî’de Marifet Epistemolojisi
Melayê Cizîrî’nin Düşüncesinde Din-Şeriat, Hakikat-Şeriat İlişkisi
Melayê Cizîrî’nin Hadis ve Sünnet Tasavvuru
Melayê Cizîrî’nin Divanında Kur’anî Temalar
Melayê Cizîrî’de Teolojik Düşünce
Melayê Cizîrî’de Akıl-Vahiy, Akıl-Kalp İlişkisi
Melayê Cizîrî’nin Hakikat Tasavvuru, Hakikat-Mecaz İlişkisi
Melayê Cizîrî’nin Divanında Rüya ve İlham
Melayê Cizîrî’de Dil Felsefesi, Mantık, Şiir ve Belagat
Melayê Cizîrî’de Şahit-Gaib, Zahir-Batın, Lafız-Mana İlişkisi
Melayê Cizîrî’de Hikmet Geleneği, İşraki ve Mistik Düşünce
Melayê Cizîrî Divanında Astronomi ve Tabiat Tasavvuru
Melayê Cizîrî Divanında Sayılar, Semboller, İmgeler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.