Türbanlı Kadınların Dizi ve Filmlerdeki Rolü

Tarih boyunca kadınların imajı, özellikle dizi film ve televizyonda, farklı şekillerde farklı anlamlarla tasvir edilmiştir. Bu nedenle senaryoların vazgeçilmezi olan kadınlara her zaman ihtiyaç duyulmuştur.
*
Kadınlar her zaman dikkate değer bir yere sahip olmuştur. Özellikle başrol karakterlerle gerçeklik algılarımızın odağı olmuştur. Üniversite yıllarımda öğretmenlerimle sinema dersinde aklımda kalan.“Erkekler konuşur, kadınlar ise tenini gösterir." Cümlesini o zamanlarda notluğuma kaydetmiştim.

*
Bu cümlenin ne ifade ettiğini bugün daha çok anlıyorum. Son zamanlarda Kızılcık Şerbeti adlı dizide, başörtülü kadın yani Nursema'nın sevgilisi Umut'la yakınlaştığı sahneye yer verildi.
Nursema evli, boynu bile arkalarından görünebiliyordu. Berkun Oya'nın yazıp yönettiği Netflix dizisi "Bir Başkadır"' dizisi de yine bir dönem tepkilerin odağı olmuştu.
*
"Büşra" isimli sinema filminde ise türbanlı bir kız ile liberal bir Gazeteci’nin aşkını anlatan çarpıcı sahneler vardı. Cüretkar sahnelerde türbanlı kadınların sinemada yer alması din ekseninde verilen anlamlı mesajların muhatapları oturup 10 yıl sonrasını da düşünmesi gerekir. Her bir senaryosuna binlerce ayrı makale yazılacak bu filmler ahlaki tartışmaları da beraberinde getirir. Türkiye toplumu ahlak ve geleneklere bağlı olarak bu filmlere tepki verecektir.
*
Kimi insanlar modernleşme adı altında bu filmlere alkış tutarken muhafazakâr kesim ise tepkisinde ısrarcı olacaktır. Sosyolojide toplumları bir çatı altında tutan, bağları kuvvetlendiren ya da farklılığın gerçekleşmesine neden olan her unsur, kültürel çatışmayı beraberinde getirir.
*
Dini grupların kitle iletişim araçları sayesinde görünürlüklerini bu şekilde ele alıp artırmayı hedefleyen bu filmler, sosyolojik araştırmalara gebedir çünkü örtülü kadınların erkeklere her zaman istenilen bir mesafede tutan kameralar, artık onları da tıpkı modern kadınlar gibi göstermek modernleşme kavramına terstir.
*
Kadınların toplumdaki gerçek imajı bugün medya ve sanat alanında sunulanlardan ibaret değildir. Açık kapalı demeden kadınların doğasına aykırı olan her film kadını, modernleşme ya da başka bir şeylere sıkıştırmadan tanımlamalıdır.
*
Elbetteki dini değerler sinemada yer alınca daha çok dikkat edilmesi gerekir. Çağdaşlık uğruna ahlaki değerler yok edilmemelidir. Kadını tartışmanın tam merkezine koyan filmlerde muhafazakar kesimi illaki cinsel objelerle batılılaşmanın eksenine koymak tamamen taraflı bir yaklaşımdır.
*
Bu toplumsal yapıda yanlış senaryolar ve anlamsız sahneler ancak inanca olan saygısızlığı görünür kılar. Türbanı bir araç olarak gösterip kadınların doğasında olan gerçekleri ve farklılıkları gayri ahlaki olarak gösterme çabasından öteye gitmez.

Bu yazı toplam 225 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer AYDA Arşivi