Dedikoduyu sözlük tanımıyla size ifade etmeye gerek yok. Sosyal bir yetenek haline gelen dedikodu, her kültürün kökleşmiş alışkanlığı oldu. Doğamızdaki merak duygusu, dedikoduyu tetikleyerek başkasının hayatlarıyla ilgilenmemizi sağladı. En yalın haliyle dedikodu; başkasının bizim hakkımızda ne söyledikleri, bizim başkaları hakkında ne söylediğimizin toplumsal çekişmenin çirkin bir laf alışverişidir.
*
Bazen de insanların kendi itibarlarını ve çıkarlarını başkaları pahasına geliştirmek için kullandıkları bir stratejidir. Sonuç olarak, kimsenin güvende olmadığı dedikodu kültürüyle karşı karşıya kaldığımız bu devirde sözler çarpıtılıyor. Birileri kötü niyetlidir, genellikle öğüt veya tavsiye kisvesi altında gerçekleşen dedikodunun kimseye bir faydası yok ama ne yazık ki son zamanlarda bir kültür haline geldi.
*
Dedikoduların çoğu zehirli, güvensiz bilginin art niyetli alanıdır. Bu bilgi gerçekle örtüşmüyor. Dedikodu, düşük karakterli insanların başkalarının dikkatini çekmek veya hedefine ulaşmak için kullandıkları saygısız bir dildir. Çirkin duygu ve düşüncelerimizi kattığımız dedikodu, birçok durumda değişikliğe uğrar ve çarpıtılmış bir şekilde başkalarının kulaklarına ulaşır. Birileri başkaları hakkında konuştuğunda muhatabı olmadığımız kişi olsa bile kaldı ki muhatap olsak da uzaklaşmamız gereken yerde oturup çekirdek çitleyerek çekişmeyi dinleyecek hale geldik.
*
Oysaki başkasının hayatıyla meşgul olmak, tam bir varoluşa sahip olamayan insanların işidir. Kendini kabul eden, kendini iyi hisseden ve dolayısıyla özgüveni olan insanlar dedikodudan beslenmez. Başkalarının hayatı hakkında konuşulan ortamlarda da bulunmaz. Güvensizliği beraberinde getiren dedikodu tüccarları, şunu asla unutmayın siz birileri hakkında konuştuğunuzda başkaları sizin hakkınızda daha fazlasını öğrenmesine yardımcı olursunuz.
*
Araştırmalar, herhangi bir insan konuşmasındaki bilginin üçte ikisinin diğer insanlar ve onların ilişkileri etrafında döndüğünü gösterse de başkaları hakkında kötü, sizin hakkınızda iyi şeyler söyleyenleri dinlerken iki kez düşünün. Dedikodudan kurtulmak için ne yazık ki evrensel ve gizli bir teknik yok ama gerektiği kadar konuşmayı denerseniz etrafınızdakileri çekiştirmek zorunda kalmazsınız.