Yerel Medyanın Fotoğrafı

Mark Zuckerberg Facebook’u kurarken gönderi yeri, paylaşma ya da fikir bölümü algoritması olmasıydı bugün toplumda birçok Yazar ya da Gazeteci olmazdı. Teknolojik yenilik topluma yeni yazarlar ve kavramları da beraberinde getirdi. Yeni yüzler, yeni siteler ve kısacası gelenekselliği yok edecek kadar farklı yenilikler ortaya çıktı. Yeniliğin heyelan gibi bir etkisi var. Sen istesen de istemesen de önünde sürüklenip gidiyorsun.
*
Benim asıl üstünde durmak istediğim konu, yerel medyanın yenilik karşısında yok olmanın eşiğine gelmesidir. Bir toplumda yerel medya çok önemli bir güçtür. Yerel medya kendi gücünün farkında olursa toplumda nasıl bir etki yarattığını anlar. Yerel medya başta olmak üzere genel olarak medyaya olan inançsızlık ne yazık ki gazetelerin evlerimizden hızla kaybolmasına neden oldu. Vakti zamanında gazetelerle cam silmesine, paspas yapılmasına ya da üstünde kahvaltı yapılmasına izin verilmeseydi belki bu duruma düşmeyebilirdi. Siz hiç bir hakimin cübbesini yere serdiğini gördünüz mü ya da bir öğretmenin önlüğüyle cam sildiğini? Mesleğe olan saygınlık yeri gelince gazete sayfalarına olan titizlik ve özenden geçer.
*
Çürük metinlerin ya da sahte haberlerin gazetelerde olması, gazeteleri anlamsız kılmaz. Bu her omzuna fotoğraf makinesini alıp kendini Gazeteci sayanların suçudur. Yoksa eskiden ne güzeldi, öğretmenlerimiz her gün bir gazete okuyun derdi. Şimdi bazı gazetelerin didaktikliğinin kalmamasından yakındıkları için bunu da önermiyorlar.
*
Peki yerel gazeteler didaktikliğini kaybetti mi? Ulusal medyanın yanında ülkedeki birçok yerel gazeteye zaman ayıran biri olarak bazı yerel gazetelerdeki haber ve metinlerin ulusal gazetelerde olmadığını düşünenlerden yanayım.
*
Hem bir toplumda yerel dinamikler çok önemlidir. Evet hepimizin kendi sosyal medya hesapları olabilir ya da ulusal medyaya bağımlı olabiliriz ancak yerel medya tükendiğinde veya yok olduğunda insanlar ortak seslerini kaybeder. Yereldeki bir insanın hikayesinin ulusal düzeyde ne kadar ilgi gördüğüne şahit olmuşsunuz. Birçoğumuzun kendi şehrimizin hikâyesine ilgisi daha büyüktür.
*
En iyi ihtimalle yaşadığınız yeri tüm yönüyle okuyoruz. Kutlamaları , taziyeleri ve başarılarımızı ortak umutlarla okuyoruz. Tüm bunları söylerken başta söylediğim gibi yerel gazeteler de silkelenmesi gerekir. Hayalet gazete özelliğinden çıkıp işi farklı şeyler bulmaktan ziyade hikayeyi aktarmak olmalıdır. Haklısınız, dünyanın dört bir yanındaki basılı gazeteler çeşitli alanlarda krizlerle karşı karşıya kalmışken yerel medya nasıl tutunsun? Ama bu demek olmuyor ki toplum samimi ve sıcak haberden mahrum kalsın.
*
Haftalık özel haberlere imza atılmalıdır. Yereldeki medya temsilcileriyle bu durumu konuştuğumda ekonomik gerçeklerle açıklıyorlar. Bu konu hakkında kesinlikle haklılar. Her 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde onları hatırlayıp hatıra fotoğrafı çekip ta ki 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’na kadar. 24 Temmuz’da da 10 Ocak’ta çektiğimiz kareyi paylaşıp günü kurtarıyoruz.
*
Oysa durum bundan ibaret değil. Kaliteli Gazeteciler sahiplenilmesi gerekir. Onlar bu toplumda birer kitap sayfaları gibidir. Her gün onların yazdıklarını okuyoruz. Onların emeğiyle ortaya çıkan metinlere ve videolara denk geliyoruz. Basın İlan Kurumu onları her ne kadar ilanlarla desteklese de yetersizdir.
*
Toplum yararına çalışan haber kuruluşları doğrudan desteklenmelidir. Biraz daha işi ileriye götürüp hayırseverler tarafından desteklenmeli diyecektim, o zaman da Gazetecilik etiğine ters düşerdi. Ekonomi önemlidir, bu kaygıyla yaşayan Gazeteciden heyecan beklemek tuhaflıktır. Her şeye rağmen asgari düzeyde tutundukları yaşamda bazı kaygıları görmeyen meslektaşlarıma, basına verdikleri emekleri için teşekkür eder; hak ettikleri emeği alıp değer görmelerini dilerim.

Bu yazı toplam 111 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer AYDA Arşivi